Çok mu günahkarım ki dualarımı geceler,
Seneler boyu kabul etmiyorsun?
Soruyorum sana,
Ben senin yarattığın kullarından biri değilmiyim?
Bir zamanlar yaşamımın en güzel sevgisini sundun,
Altın tepside sundular meyveyi,
Ham mı değil mi bakmadım.
Tepsiyi devirdim,
Alt ust ettım.
Duygularım ve Hislerim...
Yaşananlar sonrası,
Tükenmiş,
Tüketilmiş olsalar da.
Sabah ezanında,
Çalındı kapım...!
Gözümde uykunun mahmurluğu,
Karşımda sepetiyle,
Yunus...!
Bir mumun sıcak ışığında,
Tütsünün hoş dumanında,
Kokusunda...
Hissediyorum seni,
Kokunu,
Seni sen olduğun için seven oldu mu?
Çıkarsızca…!
Sevgin için kumar oynadın mı?
Yaşam kavgasında…!
Karanlığın içi,
Karabasan Saati.
Yüzüyorum Terimde seninle,
Uyanıyorum haykırarak,
Bitmeyen kabuslarımdan.
Hani,
Gece yarıları,
Kapıları, camları yumruklardın...!
Yatağa uzanıp,
“ Evlenelim “ derken...
Bu sabah gerçekten yağmur var İstanbul da,
Bakıyor gözlerim ıslak ve kederli.
Çökmüş üstüme gecenin uykusuzluğu ve hüznü,
Vermiş yorgun bedenime sıkıntı ve dert.
Beni bana anlatıyor,
Teselli edercesine,
Her sevincin,
Her Kederin,
En ölümsüz sevgilerin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!