Uçarak geldi selâm verdi Ebâbil,
Havadan savt bile gönderdi Ebâbil.
Kafamın saptığı müzmin yaralardan
Kuru bir nedbe demet derdi Ebâbil.
Hemen İMDÂD’a cevap, zevk-i zarâfetle geldi
Kısa bir sözdü fakat harfleri âfâkı deldi.
Sanırım, ben gibi gurbetçiye gönderdiğin lafz,
Vecîz olmakla berâber dizelerden ‘GÜZELDİ’
Gördük yeni bir yıl bize tahsis senelerden
Rabbim yaşatırken korusun dostları şerden
Seksen beşe gelmiş seneler hep mütebessim
Bizler gidecek böylece cennet gibi yerden.
Yaşamaktan çoğalan zevki tahayyül ederiz.
Ne kadar haz dolu anlar.
Ve hayât derdi olan zahma tahammül ederiz.
Ne acâiptir insanlar.
Manhattanı karaya on dokuz köprü bağlar
Köprülerle dört tünel geliş gidişi sağlar
Queens, Bronx, Staten, Brooklyn ayarında
Büyük kentler gelişmiş Manhattan civarında
Gamı sor kendine, esbâbını sen serde ara.
Gama derman veren edviyyeyi kişverde ara.
Senin öz bilgin için taşrada bir yerde değil
En eşit kıymeti haznendeki cevherde ara.
Zulme kâdir düşmanından aşkı vâkîdir gönül
Eylemek yok derdin izhâr. Sırrı hâkîdir gönül.
Nem birikmiş gözlerinden damlayan yaş gösterir
Her zaman gam yüklü bir gurbette âkîdir gönül
Mevla çok menekşe vermiş
Keşke toplasaydım ondan
Koklayınca mest edermiş
Keşke koklasaydım ondan
Geldi altı bint uzaktan
Sevginin meâlini luğatlar tarif eder
Anneler bebeğini daha görmeden sever
Az sonra samimiyet duygularla birleşir
Anne çocuk arası muhabbet perçinleşir
Seksen senelik vechi kırışmış, çene sarkık
Bir pîr ki elinden çıkacak her yazı çarpık
Fercâmı görüp celle erişmiş olacak ki
Geçmiş, gelecek sinni heder görmesin artık.
Sâkin duru günler, karışıklıktan uzakta
Yaklasik bir asirlik cinar ve kesfedilmemis bir hazine... Bir aruz asigi ve hece ustasi... Florida´dan Almanya´ya Yetmis Altinci Yil adli siir kitabini gönderen bir muhabbet insani... Amerika´da kurmus oldugu dershanede kendini ögrencilerine adayan bir egitim gönüllüsü... Allah (c.c.) uzun ömürler ...