Mehmet Emin Eryazgan Şiirleri - Şair Meh ...

Kafeste bülbüle gül nasıl ise.
Lal olmuş birine dil nasıl ise.
Pişmanlık duyana dün nasıl ise,
Sen de benim için öylesin işte.

Engel olunur mu, böyle gidişe

Sen lütuflar içinde en çok değer verdiğim,
Uzaklarda bir nefes, yüreğime merhemsin.
Sen yılların ardında, ufukta tek gördüğüm,
Her anımı süsleyen, canıma can verensin.

Sen sahra çöllerinde, nazlı bir yediveren.

Karanlık geceye her çöküşünde
Kasvetle kapanır pencerelerim
Sessizlik çökünce sensizliğime
Göğsüne yaslanıp seni beklerim

Hayalinle dolar tüm odalarım

Gece olup ay tepeye yükseldiğinde
Sessizlik çöküverir yalnızlığıma
Anıların yüreğimde nüksettiğinde
Sensizlik çöküverir tüm varlığıma

Böyle bir başıma kaldığım zaman

Uslanmaz bedenin aşk pazarı uçurumlarda yaşarım umuduyla “kâr”lanırken; Her “yar”lanışında ayrı bir “yâr”dan düştü, ayrı bir “yara”landı; horladığın ve en zora zorladığın yürek.
Şimdi sen horlanırken; şuursuzca yar’landığın “kâr” pazarlarında; “kar”lanıyor zamanında ihanetinle kor’ladığın ve arsız gülüşlerinle köz misali “har”ladığın yürek.
Ne değişti vefasız Ne sen uslandın ne yüreğin “vus”landı özlemlerinle
Yüreğin ve bedenin “Kâr”lanırken de, kirlen-di “kor”lanırken de horlanırken de

Vakit asırlardır kerahet;
Eelbette gelmez ilahi keramet.
Yanlış mihraplara yöneldikçe yürek
Ne huzur göreceğiz,
Ne de kerevet.

Yuvasız kuş gibi sensiz yüreğim
Konacak dal bile bulamıyorum
Belirsiz bir adres Bana verdiğin
Bir bilen bulup ta soramıyorum

Hatırda her halin ayrı bir yara

Yüreğinin nezaretinde yaşıyorum bütün duyguları.
Adını katmadığım her kelime abes, hayalini katmadığım her hayal hades nazarımda. Ya sen diyecek kelimeler, ya da susacak. Ya sen kokacak her çiçek, ya da solacak. Ya sen atacak bu yürek, ya da duracak.
Bütün abes kelimelerden ve bütün hades düşüncelerden muafsın; yaşadığım ve yaşadığın sürece...
Mehmet Emin ERYAZGAN

Veda edeceğim
Bütün sevişlerime.
Ve görmezden gelişlerime
Ve durup durup iç çekişlerime.
Ve zamanın acımasız girdabında
Seni özleyişlerime;

Elimi yıllardır bir el tutardı.
Gözüme her yerde biri bakardı.
Kalbime gaipten sevda akardı.
Sensizken de seni seviyormuşum.

Kulağıma bir ses fısıldıyordu.