Benim yazdıklarımı üzülerek okuma,
Kahkaha atarak oku,
Hatta oh canıma değsin falan de,
Hakkım varsa haram olsun de,
Bi şeyler de iste,
Ama üzülme,
Günün aydın gönlün ferah olsun,
İçin huzur dolsun,
Arayan aradığı Kuzköylüyü bulsun,
Günaydın Kuzköyüm.
Birbirimizi hep sevelim,
Kendini bilene,
Eşe dosta selam söyleyene,
Konuşmadan gülene,
Günaydınlar olsun.
Yürüyüp gelene,
Haberleştik anında,
Yine toplandık sofranın etrafında,
Herkes muhabbetimizi konuşmak da,
Hep birlikte Kuzköylüyüz.
Yemek bahane,
Her Kuzköylü yönünü asla kaybetmez, Kuzköye giderken,
Kimi zaman dolambaçlı yollardan yürür,
Kimi zaman su akan derelerden geçer,
Asla vazgeçmez,
Tüm zorlukları aşarak varır Kuzköye,
İçini huzur kaplar,
Sen gülümsetsen beni,
Hiç üzmem seni,
Sımsıkı tutarım elini,
Kahkahalarımı ta oradan duyarsın.
Benim sevdiğim gibi, sende sevsen,
Gözlerimi yumdum,
Fasulyeyi kavurdum,
Herkesi sofradan kovdum,
Kendimi Kuzköyde buldum...
Kolumda bilezigim,
Başımda çiçekli yemenim,
Yüzümde yeşile boyanmış bir tebessüm,
Kırmızı gömleğin var benim.
Yeşillikler arasına karışmışım,
Radyoda çalan gurbet türküsü bittiği zaman,
Sonbahar gelip, sarı yapraklar toprağı örttüğü zaman,
Kuzköy sütlüsü pişip, Pekmezi üzerine döküldüğü zaman,
Geleceğim ayvaları toplama vakti geldiği zaman.
Baharı ayrı, kışı ayrı güzel,
Her hali bize çok özel,
Haydi durma, koşta gel,
Kuzköy bizi çağırıyor.
Ekmeğimizi acıya bandık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!