Mehmet Doğan 5 Şiirleri - Şair Mehmet Do ...

0

TAKİPÇİ

Mehmet Doğan 5

Bu bir ayrılık değil Bir kaçış biliyorum Sen gitsen de ben ardından geliyorum… Kuşlar uçurur palazını acemi kanat çırpışlarıyla Anne şefkatinden uzak Gözlerini açmak yeni şafaklara Mutfak masasının üstü boş Hasret başlar sıcak kahvaltılara… Yalancı gülücükler dudaklarımda Ellerini uzat, uzat, uzat dokun yüreğime Gözlerimden geçer hüzün trenleri bulut, bulut Hep meçhule kalkıyor gemilerim Hasatlarımı sel alıyor harman yerinde Değirmen taşlarını çevirir gözyaşlarım Damar sertliği, yüksek tansiyon Hep hasta kuyruklarındayım Nöbetlerdeyim sınır boylarında… Bir doğum sevinci Ak esmer ellerimde emekler kalkar yürür Tek hecelik sözcüklerle başlar ba, ba konuşmaları Bir okula başlama sevinci Boy verir de fidanlar Ansızın uzaklaşır dağlar Ay doğar ilk akşamdan Büyürde küçük oğul Çizer kendi yolunu silmez silgiler Bitmez yürek çarpıntısı enfarktüs İnmeler iner bir yerlere Şimşekler çakar tek, tek Yıldırım düşer Ömrümün hazan mevsimi Vangok sarısı yapraklarım Ahmet Arif’in uçurumlar buyu “bir incecik yol gider dolanı, dolanı” Hep kırmızı yanıyor trafik ışıkları Sarıdan dönüyor kırmızıya Kırmızıdan tekrar sarı Debriyaj fren bekliyorum Felek kırmızı ışıklarını döküyor yollarıma Kanat çırpıyor yeni ufuklara Yolun açık olsun oğul Büyüyünce çocuklar evler çoğalıyor da İnsan yalınız kalıyor yaşlandıkça… Bu bir ayrılık değil Bir kaçış biliyorum Sen gitsen de ben ardından geliyorum 19 / 09 / 2011 - Ayvalık

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

Suyu kesilmiş dağ başının pınarı Kuru kavruk bozkır suratlar Diken çalısı Kengerler, kevenler Ömürler öğütür Değirmen taşı umutlar Ürkek tavşanlar kaçırır göz bebekleri İsyana dönüşür korkular Ürkek, korkak pır, pır yüreği Sahi Doğdu mu hiç güneş Yeşerdi mi tohum Ne zaman boy attı Ne zaman oğul verdi Döl verdi… Nerde ayak izleri Sahi Serpil ne zaman doğdu Ne zaman yaşadı Ne zaman anne oldu Geriye ne kaldı Gölgesini güneş mi sildi Kumsalda ayak izlerini deniz… Uçuşur göçmen Turnalarda avazı Yaralı ceylanlar suya iner Bazen ömür kandili yanmadan söner Geride yangın yerinde kalmaz köz ateş Tozur, tozur uçuşur külleri Dolar penceresinden ana yüreklerine Bilenler bilir Bilmeyen Kimsesiz bir mezar taşı sanır Ferhat paşa gömütlüğünde nolu bir teneke levha ….. Kanadı kırık bizim köyün serçesi Çırpınır, çırpınır uçamaz Düşer de yüreğine batar çakırdikeni Şahinlerde av zamanı Koruyamaz palazını Kor geride sevdalarını…. Patika yollarda kaybeder geleceğini Sahi Sessiz bir çığlığı damı kalmadı Gök kubbede…. Bazen sanki ben duyarım Gün ağarırken börtü böcek çığlığında Kelebek kanadının sesinde Akşam ışığa sevdalı Gözlerimde iki damla yaş olur Sessizce ağlarım yokluğuna… Sahi var mıydı? 13 / 08 / 2011 Ayvalık Birinci bacım - Öz bacım – Has bacım – Baş bacım – Tekne kazıntısı

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

TARİHTEN ÖNCE
İNSANLIK

Adem adam olmadan önce
Cenet bahçelerinde gezerdi
Her şey bol

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

YETİŞ HIZIR

Kimse kimseye olmasın muhtaç
Yetiş Hızır kısmet dağıt kullara
Alın teri döken kalmasın aç
Yetiş Hızır kısmet dağıt kullara

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

SEVDANIN ETEKLERİNDE

Sevdanın eteklerinde dolanıyorum
Yalnız güvercinler çırpınıyor
Yüreğimin kafesinde
Volkanlar patlıyor yalnızlığında ömrümün

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

OY HAVAR...!

Oy havar dardayım
Gece karanlık
Derin ıssız kuyulardayım
Efkardayım

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

GÖMÜN BENİ

Günledir efkarım aştı dağları
Sızladı, sızladı ağrıdı sol yanım
Hasretin mengenesinde sıkıldı yüreğim
Güneşte soldu günüm

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

BABAM – 1 -

Bu gün tam bir yıl olmuş
Daha dün gibi
Birazdan çalacak telefonum
Ankara’nın ayazında donacak gülücüklerim

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

Çocuk uçurtmaları uçuyor yüreğimde Sevdam takılı kuyruklarına Çekip bırakıyorum Selam veriyor gülümsüyor çocuklara Süzülüyor nazlı, nazlı Turnalara yoldaş Kurusun üzerde gözyaşlarım… Avcılar pusu kurmuş subaşlarına Keklikler ötüyor yalçın kayalıklarda Çok yüksekten geçiyor turna sürüleri Yaralı ceylanlar bekliyor beni… Şimdi dilimde kırık bir türkü Kürdün gelinini söylüyor Avşar çobanlar… Haber bültenlerinde manşet, manşet Yollar kesilmiş yine Dağ başlarında tüten değil sevda dumanı Yakılmış ormanlar köyler obalar Gözaltına alınmış gençler… Salı veriyorum ipin ucunu Dalga, dalga dağılıyor Kuyruğa asılı sevdalarım… İçimdeki çocuk ağlıyor Uçurtmaların ardından Hep eksik bir yanım… Yitip giden bir sevda bulutuyum Anlımdaki çizgiler uçurum Gecelere emanet göz bebeklerim Yıldızlara yoldaş aysız geceler… Kaç mevsim geçti baharsız Güvercinler yuvasını bozdu yalnızlığımda… Şiir yazıyorum artık Uyak yok, kafiyeden bi haber Yarım kalıyor mısralarım Aşklarım yetim Güneşte kurutuyorum hüzünlerimi Dur durak yok Girdabındayım umutsuzluğun Kanıyor gecelerim Kimse yok mu boğuluyorum… Ezberi bozulmuş doğmuyor şafaklar Sağanak, sağanak Yağmur taneleri biriktiriyor gözlerim Boşuna dövüyor mutluluğun kıyılarını Umudunu yitirmiş dalgalarım Çığlık, çığlığa martılar Küskün bir rüzgar esiyor Savruluyor günaha sayılan sevdalarım Tükeniyor mutluluğa dair sözler… 26 / 11 / 2011 – Bandırma – Ayvalık otobüsünde…

Devamını Oku
Mehmet Doğan 5

Sen Anzelha Sen Nemrutun kızı Sen kimsesiz gecelerin yıldızı Sen umutlu kavgamın güzel kızı Anzelha… Sen hiç Daracık sokaklarında Urfa’nın İki adımda biten avlusunda Bir avuç gökyüzü Bir yıldız Bir ışık aramadın mı? Sen Anzelha Sen hiç gördün mü denizi Kordon boyunda sevdiğinle el, ele yürüdün mü? Bindin mi teyareye Yukarıdan, yukarıdan En yukarıdan baktın mı hayata Sen tiyatroya Sen sinemaya gittin mi Anzelha Sen hiç Deli çaylar gibi gürül, gürül konuşurken Ana dilinde dilsizliği, Lisansızlığı yaşadın mı? Sorguculara kendi dilinde ifade verip Bilinmeyen bir lisan Var olmayan insan oldun mu? Anzelha Ta ezelden beri bu devranda Harami çarkında öğütülür umut Yok sayılır insan yarısı Cennet anaların ayakları altındadır da Sus konuşmaz kadın kısmı… Bir ağıt yakarken çıkar sesi Oy havar, havar Dizlerini döver analar Birde zılgıtlarda düğünde Bir zılgıtta eylemde Li, li, li, li, li… Sen Anzelha Bilirmisin isyanı Zılgıtların yankılanır düğün yerinde Eylem alanında yürüyüşte… Oy havar, havar O zılgıtlar Birilerinin yüreğine korku salar Susmanı istiyorlar Anzelha… Anzelha… Bir zılgıtına kesilmiş cezan 7 yıl 1 ay Sokaktan geçen gençlerin Ardına düşmüş yüreğin Kör penceresinde evin Kırmış camı çerçeveyi Li, li, li, li, li… Anzelha… Bir zılgıtına kesilmiş cezan 7 yıl 1 ay Zılgıtın değil korkulan Li, li, li, li, li… Sen niye konuşmaya başladın O dur sorulan… Korkma yükselt sesini Anzelha… Yükselt Yükselt Yükselt sesini Sen Anzelha Sen Nemrutun kızı Sen kimsesiz gecelerin yıldızı Sen umutlu kavgamın güzel kızı Anzelha… 15 / 12 / 2011 - Maltepe

Devamını Oku