Yediğim kurşunlar delip geçmedi
Kamp kurdu yerleşti özümde kaldı
Canalıcı gelip beni seçmedi
Körolsun Gözleri kuzumda kaldı
Mutluluğu didik didik aradım
Herkes àl yeşil giyerken
çok görùldù kara bana
Daha benden uzak derken
İşte geldi sıra bana
Ömrümü çalıp yediler
Herkes al, yeşil giyerken
çok görùldù kara bana
Daha benden uzak derken
Aha geldi sıra bana
Omrùmù çalip yediler
İçimdeki sıkıntıyı
Benden başka kim bilirki
Ruhumdaki yıkıntıyı
Benden başka kim bilirki
Öğrendim akı karayı
Aklım rüzgarlara kapılmış gibi
Kara gözlùm senin aşkın yüzün'de
Toprak'lar üstüme serpil'miş gibi
Kara gözlüm senin aşlın yüzünde
Yàr sevdan gönlüme sancılar koydu
Ne hakim isterdi nede bir savcı
Herkes kendisini yargılasaydı
Ne dava olurdu nede davacı
İnsan vijdanını sorgulasaydı
En sonuncu dalımdın sen
Sende kırıdın tutunamadan
Çekeceğim en dayanılmaz acı bu
Yok artık dayanmaz buna yüreyim
Bırak kanasın çarpabildiği kadar
İki iki daha dört eder
Çok sürmez cemse ler bana ulaşır
Soğukta gelmişim içerim üşür
Koy ocağa yoldaş çabuk çay pişir
Biraz sıcak, biraz demlice olsun
Erirse bu karlar sel olur çağlar
Yine kış mı yaklaştı
Yel esiyor bu gùnler
Hasretlik jilet olmuş
Dil kesiyor bu gùnler
Boş bulur gelse ölùm
Canı gönùlde sevenler
Bilinmez neden ayrılır
Başına yemin ettiğin
Bakarsın sende ayrılır
Gùndùz yaklasır akşama
çok ama çok hoştu zaten toprağım olan toprağın kokusunu hissettim.
çok ama çok hoştu zaten toprağım olan toprağın kokusunu hissettim.
Haftanın şairi Mehmet Ali KEPEZ'i kutluyorum. Nice Başarılara
Hecede usta. Taşlamaları ise güzel. Suya sabuna biraz fazla dokunmuş ama zamanla sel yatağını bulur