Sorma bu devir de gençilk purasa
İşte istanbul,ankara,bursa
Yokmu bir kanun yokmu bir yasa
Körü körüne daldık olduk yarasa
Bozuk bu düzen bozuk piyasa
Sıra sıra dertleri koydun önüme
Takatım kalmdı gidem köyüme
Hasrettim ana'ma nazlı yarım a
Gurbet beni bu hale koyan sensin
Kesilmiş sesim bitmiş takatım
Anlımın teri gibidir gözünün yaşları
Yabanıdır kurban köylünün aşkları
Güneş kadar yakıcı şimşektir bakışları
Öyledir hayran öyledir köylünün aşkları
Sevdaları yaşar ucunda ölümlerde olsa
Hangi yüreksiz girdi aramıza
Hangi cani kıydı baharımıza
Dargınmısın anlayamadım
Kurban olduğum nazlım bir selam yolla
Cemalına bensiz yazık olacak
Sorasam adını bilmez
Üçe beş,e aklı ermez
Saman ver yok diyemez
Nasıl düzen nasıl devran
Elde kalmamış onuru
Durdum seyr ettim güneşin doğuşunu
Zora ki atı üstünde ki yükünü
Kan revan içinde yitirdi hükmünü
Sen güneş kadar olamadın nazlı yar
Bulutlara inat bizlere verdi şavkını
Duydum da bir dostum
Düşmüş cerrah evine
Ataşı düştü billah
Can evime
Durmadım
Ziyarettine gittim
Serildim yolluna bir kilim gibi
Düştüm peşine bir ilim gibi
Ne başı göründü nede dibi
Nerede emeğim ey hak sahibi
Uğrunda ömrümü feda ettim
Kat kat asumanda parlayan aysın
Yıldız olup yanında kalmayan yansın
Şavkın yer yüzüne vurunca senin
Çılgınca sana koşacak yine benim
Dargın bırakma karanlığı tut elinden
Bahar gelmiş kuşlar uçuşurmuş
Kıştan kalma taylar koşuşurmuş
Harman yerinde boğalar boğuşurmuş
Anlamı var mı gurbet olduktan sonra
Kar kaplamış bizim çorak damları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!