bulutları çizen fırça
gözlerime mutlu resimler yap
ıslığına renk ver hayatın
kanatları olsun umuda koşan atın
bulutları çizen fırça
renklerinde buluşsun o eski serap
karabulutlar çarşaf gibi
gerilince üzerine
mahzunlaşır koca şehir
küçük bir bebek olur
İnce kız ince kız ince kız ince
Bırakıp giderken beni haince
Parçalanmadı mı göğsünde kalbin
Tutulmadı mı ağzında dilin
Çekiverdin benden bütün sevdamı
Komaya soktun bu hasta adamı
yaralanmışlığım vardı
üstüne yalnızlığım
ve şimdi kadının ölümü
biraz tadı buruk
hasret kadar acı
yaşamak gibi uyduruk
Tarih bir şubat dokuzyüzdoksanüç
Çılgın sevgimiz onbuçuğu vurdu
Günlerden pazartesi dışarda kar
Zaman işte o an aniden durdu
Yalın ayak sokaklarda gezinen
Bağırıyor bir mutsuz adam
Gökyüzü ile ağlıyordu
Acılar içinde devinen
Bir mutsuz adam
Seni bekliyorum yıllardan beri
Bir gün şu kapıdan girsen içeri
Sevinçten yakardım inan her yeri
Hasret dumanıyla boğulmadan gel
bir ağrı
en derin yerinde
bağrımın
silikon vadilerin avutamadığı
mutlu edemediği hayatta
beni anlamazsın
Bir yanım ıslık çalar diğer yanımda hüzün
Bir yanımda hayat var yanıbaşında ölüm
Işığın çağrısıdır aydınlığımı süzün
İkrâ bismi rabbike ışıldayan bir çölüm
Sesini duydum aşkın varlığında kayboldum
Hazanla bütün sular damla damla köpürür
Sararmış yaprakları esen rüzgar süpürür
Hatıralar kalblerde ayaklanarak yürür
Sonbahar son demidir geçip giden hayatın
Sonuna yaklaşılır bedenle seyehatın
Şair Mehmet Akif Baltutan, 19 Kasım 2011 tarihinde Kıbrıs Lefkoşa'da vefat etmiş,20 Kasım 'da memleketi Kahramanmaraş'ta toprağa verilmiştir.