Senin sonun mudur yoksa
yaşamın sonu,
Aklımın ucundan geçirmek bile
çok zor geliyor bunu,
Apaçık bir gerçeklik oysa:
Gidiyorsun
-Malap çocukları için
Benim de çocuklarım vardı
Oturup türküler söylerdik birlikte
oturup tozlu sıraların üzerine
sokakları buzlu kış günlerinde,
SOLUYOR ÇİÇEKLERİMİZ
Soluyor çiçeklerimiz
eli-kolu bağlı
kurşun kuşatma altında
emsiz, ekmeksiz, güneşsiz
SENSİZ GECELER
-ezo’ya
Sensiz gecelerde ışımaz durgun sular,
Ay yükselmez gökte
alıp başını gider yıldızlar.
Yaşamın hası
mücadele denizinde
dalga dalga geçendir.
Yaşamın hası
yepyeni umutlarla
Balkır gökyüzünde
bir çift parlak yıldız
Gecenin koyu laciverdinde
Uzak ve derin
Çırılçıplak
bir yürek serdik biz
özgürlük kavgasının yoluna,
Başladık duraksamayan yürüyüşümüze
ağarıncaya kadar tan,
Çünkü biz üretiyoruz yaşamı
Gün battı
kanguru adalarının ardından
hüzün dalgaları bırakarak gerilerde,
Ve donup kaldı tozlanmış pencerelerde
ölgün ışıkları durağanlığın.
Ve sonra ağır ağır
Kürdistan,
Mazlum halkların ana rahmi
Kanlı düzenlerin zifiri gecelerinde
yolun sonundaki özgürlük ışıltısı,
Sızlanışı ezilmişliğin çok eski bir ağıt gibi
sürüp gelen çağlar ötesi karanlık zamanlardan,
Bir gülüşün binbir yaşama değer
Güneşten tomurmuş bir gül müsün sen
Güzelliğin gözlerimi kör eder
Aklımı del'eden gönül müsün sen
Ilık yağmurların akşam çiçeği
İYİ OLUR HERKEZE UYGULANIRSA..........