Ağlama,
Sen ağlarsan
sel basar ovaları,
Denizler dağlara vurur
Söndürür yıldızları karanlık
Kaybeder gönlümüz içli duyguları...
Yaşanılamaz hale getirildi dünyamız
Kanımız ve terimizle yeşerttiğimiz toprak
vıcık vıcık plastik, vıcık vıcık karbon,
ve yığın yığın ellerinde ölüm tüccarlarının
öldürmek için yaşamın rahmini
atom, hidrojen, nötron...
Kara bir kabus sardı yurdumu
Bindokuzyüzseksen eylül ayında
Söndürdüler ocağımı, odumu
Bindokuzyüzseksen eylül ayında
Kemirip yaşamı kunduzcasına
ABORJİNİ DUASI
“Her şey yeterli olsun! Seni ayakta tutmaya yetecek kadar güzelliklerle dolu bir yaşam sürmeni diliyorum. Açık bir bakış açısına sahip olmana yetecek kadar güneş diliyorum. Güneşi, aydınlığı daha çok sevmene yetecek kadar karanlık diliyorum. Ruhunu canlı tutmaya yetecek kadar mutluluk diliyorum. Yaşamdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek kadar acı diliyorum. İsteklerini tatmin etmeye yetecek kadar kazanç diliyorum. Sahip olduğun her şeyi takdir etmene yetecek kadar kayıp diliyorum.
Ve son “elveda”yı söyleyip giderken, insanlık için güzel şeyler bırakmanı istiyorum.”
Yerleştirildi omuzlar arasına
kara plastikten ağır bir lahana
yavaş yavaş ve ürkütmeden
insan soyunun gecesini gündüzünü
oturtuldu kanala vida
prangalı robotlar doldurdu yeryüzünü...
Zaman açar yüreğimizi
doğmamış bebelerin yanaklarına,
Büyütür ellerimizle bilincimizi
Boy atar bir ince tomurcuk...
Zaman yakar gözlerimizi
EMEGiN TÜRKÜSÜ
Ateş çemberinden geçtik de geldik
Ölüm şerbetini içtik de geldik
Karanlığa kefen biçtik de geldik
Işıtır yarını akan kanımız...
- Che Guevara ağıtı
Bolivyanın dağlarında
Kanlı taşkın sularında
Kanar yüreciğim kanar
Öldürülmüş Che Guevara
Bulutsu bir gölge
karanlıklardan arta kalan
ufuk üstü bir yerlerde safağa karşı,
Hareketli bir sluetin zaman aşırılıkları
Ve beyinlerde gel-gitleri bir titreşimin,
Ağır sarkacı acıların ömrümüzün merkezinde.
İYİ OLUR HERKEZE UYGULANIRSA..........