Bu sana yazdığım son şiir
Son haykırıştır hayaline
Buğulu gözlerini son hatırlayışım belki de
Soğuk gecelerde, hayaline son sığınışım
Son kez resimlerimize bakarak içkiyi yudumlayışım
Ve son kez seni anan satırlarda yürüyüşüm
hayat gülmek değildir her zaman
hüzün,
gözyaşı
ve acılar sarar bazen duyguları
kimileri yiter, zamanın kirli koridorlarında
kimileri, kör kuyulardan avazı çıktığınca seslenir
Gitme,
Kırdığım bu kaçıncı kadeh?
Duvarlara kaçıncı fırlatıp attığım öfkem?
Ve kaçıncı olduğunu unuttuğum terk edişin?
Üzerine toprağı örttüğüm…
241 ay
dile kolay
ne kervanlar taşıyabilir
ne de kamyonlara sığar...
duygular yıldızların ışığına saklanmış
Antepliydiler,
Yiğittiler,
Emanetlerini teslim ederken Yaradan’a
6.317 kırmızı karanfil diktiler…
Yılmadılar,
Koptu aramızdaki görünmez bağ,
Aşkı idam ettin, kapattın bir çağ…
Zevkler pahalıdır, fahişeler saatle çalışır,
Çıkar beni hayatından sana da bu yakışır…
Karanlığı delen, sokak lambalarının ışığından görürüm
Kar yağar lapa lapa yaşadığım şehre
Duygularım…
Masum duygularım çaresizliğin koynuna düşer
Çaresizliğin koynunda üşür,
Çaresizliğin koynunda idam edilir yalnızlığım
Yaratıldığından beri
Yorgun düşer gece gündüzle savaşta, yenişemezler
Bilmezsiniz…
Ben kızıl ufuklarda hangi savaşları kazanırım
Çıkmayın karşıma üzerinizde sahte kişilik zırhlarıyla
Esir almaya çalışmayın,
Önce kokum
Sonra korkum gelecek kollarına bir köşe başından
Ürpereceksin
Titreyeceksin
Ellerin terleyecek kış günü soğuk havada
Bekleyeceksin
Bilirim.
Hüzünlü zamanlara mektuptur şiirlerim.
Bilirim.
Bilirim, yalnızlığın kıyısında dile gelir
Çaresizliğe ağıtlar yakar satırlarım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!