Ne fikirler vardı gizli saklımda
Ellerim üşüdü bak yazamadım
Ne şiirler vardı eski aklımda
Dillerim üşüdü bak yazamadım
Ne yokuş ne iniş, severdim düzü
Gözlere bantlar çekin, kulakları tıkayın
Tüm çığlıklara inat uyuyun ha uyuyun
Bir izahat gerekse birkaç lakırdı sayın
"Velakin", "ama", "fakat", uyuyun ha uyuyun
Topu gole atmadı heyecansız santrafor
Sessizdir geceler sabaha kadar
Uyuyan bilemez yatar ha yatar
Gözyaşı ıslatır ağır sancıyı
Uyuyan bilemez yatar ha yatar
Sandık ki, kralsın hep ilelebet
Demek sıra sende vah Elizabet
Onca doktor tuttu başında nöbet
Demek sıra sende vah Elizabet
Van'a bakar gökyüzü Van'dan bakar yeryüzü
Dünyanın en güzeli kıyı tepesi düzü
Derûnunda umman var göl diye resmederler
Dünyada âlâ vatan onun bahtında derler
Ya ayak bastığım merdiven çürük
Ya da benim yersiz çıkışlarım var
Bahtsızdır seferler defterim dürük
Ya da benim gersiz kalkışlarım var
Bunca yılın ardından yine boştur ellerim
Kalmadı başka bahar vay benim hayallerim
Değişti eldivenler yün yerine naylonu
Sarıp sarmaladılar vay benim buz ellerim
Şu istilâ, şu elem, daha kaç vakt sürecek,
İhtiyar olan dünya, ne gün bir baht görecek?
Falan idi, filandı, belloldu ki yalandır
Her ziyân bir emandır; âyân oldu talandır.
Rakamla kavgalıyken dört işlem bilmem derken
Felek tuttu yıllarca veznedar etti beni
Cümle hesap kahrını makinalardı çeken
Tuşa nuş oldu devran haznedar etti beni
Yine gece geç saat, yine ben, kendimleyim
Konuşacaklarım var, önce çay demleyeyim
Herkes uyudu gitti, beni, bana bıraktı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!