Bedende ağrılar dolaşır gezer
Tek tek zerrelerin canından bezer
Günah gibi tutar içini ezer
Sıkıysa değiştir uçur atını
"Aziz sıddık kardeşim" dedi her lahikada
Zoru aşarız hele bir silkinelim yani
Bir ders vermiş Üstadım bu selamlı sigada
Bunu yaşarız hele bir silkinelim yani
Uyanıver uykudan, tazele abdestini
İkindi sonrası kızıllığında
Elvedâ faslının rengi görülür
Bir ateş devrilir güneş dağında
Akşamından sonra seyri dürülür
Öleceksem yaz vaktinde öleyim
Sıcacık topraklara gömüleyim
Üşümesin ruhum, açsın bağrını
Donmasın gözlerim size güleyim
Herşeyin başında var hilkatin mayası su
Her cana yoldaş olur hayatın ihyası su
Kainat bahçesinde dolanan neşedir su
Sırrını gizli döker, lakin beleşedir su
Yeryüzünde ne varsa suda da aynısı var
Yoktur burada insan, yoktur bir hudut duvar
Kaç milyon can yüzerek gezinir su altında
Kimisi böcek kadar, kimisi tam canavar
Savaş yaşam tarzı barış hep lafta
Kirli para için durdu ön safta
Vicdan mı ne gezer yok o tarafta
Nefis peşin ister akıl arafta
Katip kalemsiz kaldı, hatip kelime yuttu
Söz nakıs kaldı zira şairi kabız tuttu
Fırtına var içerde, kim varacak farkına
İcaz hep cılız kaldı, zahiri nabız tuttu
Başı göğe çevirse gördüğü tek buluttu
Dünya sırtını dayar, dağ gibi temeline
Göğün dev sütunları yayılmıştır zemine
Taş kalpli koca dağlar, acaba neye ağlar?
Kendini toprak eder, bilir misin derdi ne?
Farklıdır insanın ruh kumaşları
Her duruş ahvale bir onay etmez
Duvara çarpmalı bazı başları
Bahane toplasan bir detay etmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!