Paris’in gri sabahlarında uyandı Manolya…
Seine kıyılarında yürüyüşler yaparken, gökyüzüne bakıp içini kanatan o derin boşluğa alışmaya çalışıyordu.
Ama her gün, her gece, her nefes…
Bir eksiklik, bir yarım kalmışlık…
Adana’da, sıcak rüzgarların arasında bıraktığı aşkına uzanıyordu elleri…
Ama boşluk… hep boşluk…
"Ah Adana!
Senin sıcağında, gözlerinden içtiğim sevda,
Şimdi Paris’in soğuk kaldırımlarında kanıyor."
Oysa bir zamanlar ne çok gülmüşlerdi…
Taş Köprü’nün altında, Seyhan’ın suyu kadar berrak hayaller kurmuşlardı.
Zakkum kokulu sokaklarda el ele yürümüşler,
Bir sokak çalgıcısının sesinde birlikte ağlamışlardı.
Ama şimdi…
Şimdi Manolya, Paris’in ortasında, Champs-Élysées’nin ışıkları altında kaybolmuştu.
Kalbi, ışıltılı vitrinlerden, pahalı kadehlerden ve yüksek tavanlı kafelerden kaçıp
o tek kişilik masasına oturuyordu her gece…
Bir kahve, bir sigara ve gözyaşı…
Paris büyüleyici olabilir ama kalbin Adana’da kaldıysa,
o büyü sadece acıya dönüşürdü.
"Ey aşk!
Özlemek ne ağır bir yük,
Sen Adana’da bir sıcağa sığındın,
Ben Paris’in rüzgarında savruldum."
Bir sabah, Seine kıyısında otururken aniden karar verdi.
Daha fazla bekleyemezdi!
Uçak biletini aldı, bavuluna sadece bir iki parça eşya attı.
Paris’ten Adana’ya uzanan o uzun yolculuk başlamıştı…
Uçak bulutları yararak ilerlerken,
Manolya’nın içinde fırtınalar kopuyordu.
Ne yapacaktı?
Aşkı hala onu bekliyor muydu?
Yoksa çoktan Adana’nın rüzgarları başka ellere mi savurmuştu onu?
Adana’ya indiğinde, o sıcak hava ciğerlerini yaktı…
Ama kalbindeki yangının yanında hiçbir şeydi bu…
O bildik sokaklara yürüdü, ayakları titreyerek.
Ve işte oradaydı…
Onu sevdiği gibi seven, bekleyen adam…
Ama gözlerindeki hüzün,
Bambaşka bir hikâye anlatıyordu…
"Paris’in soğuk gecelerinden,
Adana’nın kavurucu güneşine geldim,
Ama aşkım, sen çoktan zamana yenik düşmüşsün…"
Zaman geçmiş, yollar ayrılmış,
Ve Manolya artık bu şehre ait olmadığını anlamıştı…
Paris’ten kaçarken, asıl kaçması gerekenin zaman olduğunu fark etti.
Ama çok geçti artık…
Adana’dan geri dönerken, uçakta gözlerini kapattı ve son kez fısıldadı:
"Bazen aşk, en çok döndüğün yerde tükenir…"
Özer BabaKayıt Tarihi : 1.2.2025 23:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!