Sana baktığım zamanlarda
dokunamadığımı daha çok hissediyorum
seni göremediğim zamanlarda
bakamadığımı daha çok hissediyorum
Bir sonsuz kayık içinde
gemiler dolusu denizler sersem
yoluna
döktüğüm canım üstüne
akıp dursak
durulsak öylece
Bir tadı tuzu vardı yaşamın
gülüşün
işveli bakışların
bir kaç ağrısız söz
şimdi o da yok
Şimdi buraya ne yazsam
aslında yazılmıyor
sana anlaşıldığım kadar varım
sana anlatabildiğim kadar yazılıyor bu şiir
Şimdi buraya ne yazsam
Boşluğumuzdan düşüyoruz
ömrümüze bağladığımız ağrıların dirim zamanı
su sızmaz aramızdan yollar geçiyor
ıssız bucaksız
yine kaldırılasıca sınırlar
aramızdan sırlar geçiyor
Herkes uyudu
ne çıplak bir zaman
sessiz
aktıkça uzayan
sisi dağılmış bir yol gibi
“Kaç yalnızlık daha ölmeliyiz sonsuzluk eşiğinde.”
Çözülür kabulümüze aldığımız imkânsızlıklar,
hüzüntülerimizi hatırlar aşkın kemikli dili.
Sadece bir yalnızlık kalır geriye ikimizin payına.
Ve ardından, ardı arkası kesilmez artık ardılsızlığımızın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!