Vurdu ülkemi amansız bir zelzele
Anadoluyu sardı çetin bir mücadele
Yayıldı semaya karanlık bir kurdele
Gözü yaşlı Adana, Antep ve Osmaniye
Göçük altında kaldı binlerce can
Severken adam
Kadının Yirmi yılına
İki yıllık mutluluk katmıştı
Giderken Kadın
Adamın yirmi yılına
Kırk yıllık acı birakmıştı
Şuurumda gülüşün , kalbimde gidişin
Üryan kaldı ruhum , üşüyor hayallerim
Hak'tan dilemiştim yalnızca seni
Ellere kısmet etti mukadderat bizi
Kaderimizde karanlık bir gölge
Sanki elde ettiğim her şey veresiye
Kalbim kayıp bir şehir kadar ıssız
Biz bu hayatın üvey evlatlarıyız
İçimdeki nefretle kılıcımı biliyorum
Tam şu an ölsem, Yani seni düşlerken
Seninleyken, yani gözlerimdeyken
Ben nasıl gözüm açık giderim.
Seninle beraber doğduk tan vakti
Dağları sarhoş eden kızıl şarap şahitti
Yeminler savurduk gökyüzünün ruhuna
Ben bir kadın tanıdım
O Tebessüm ederken Tanrının lütfuna sarıldım
Kainatın güzelliğine bir çift dudakta rastladım
Gülmenin benim de hakkım olduğunu anladım
Ben bir kadın tanıdım
Ben bir adam tanıdım
O ağlarken Tanrının gazabına rastladım
Acının bir aynaya baktığını anladım
Bana çok uzaktı ben de Gözyaşlarına sarıldım
Ben bir adam tanıdım
Sana aralıklı bir kapıydı kalbim
Ne tam açabilecek kadar sevdin
Ne de ben tam kapatabildim
Ya tam açılmalıydı seni görebilmek için
Ya tam kapanmalıydı beni gömebilmek için
Alnıma yazamadım affet bizi
Amel defterime şiir diye kazıdım seni
Zulüm değil mi başlamadan bitmek
Ölüm değil mi hiç gelmeden gitmek
Yağmurdan sonraydın sen bana
Damardır melekler buluttan toprağa
Çelik merdivendir eller arştan arza
Kader zikzaklı bir çizgide ilerler
Bir hoşça kal ile uğurlanır gölgeler
Sesimde titreyenler tenime konmadı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!