Bir ölüm sessizliği vardı
Kendi ipiyle intihar ediyordu mum
Keman Kürtçe bir ağıt gibi haykırıyordu
Cenaze merasimi gibiydi kalabalık mekan
Masada iki sandalye iki kadeh
Fersizim, çaresizim ve de susuzum
Ruhumu Farid'in kemanında sarhoş buldum
Dua kapısından gözü yaşlı, eli boş döndüm
Bu sabah kalbimdeki ritimde söndüm
Çayımdın buram buram muhabbet tüten
Yazdıkların sana mı ait diyorlar
Evet, yazdıklarım bana ait
Uğruna yazdığım kişi ise bir başkasına
Tavşan kanı çayı diyorlar ya hani
Beklediğiniz kişiyle içemedinizde o çay
Tavşan kanı değil, yüreğinizden akan kan olur
Üç yıl sonra bugün denk geldim
Bunca zaman havada kalmış bir eldim
Yüzünü göremedim ama tanıdım
Yılların yarasında tuzlu bir andım
Çok zaman geçti, saymayı bıraktım
Sığamıyorum Samra hem de hiçbir yere
Ne kahpe yalanlara, Ne berrak gerçeklere
Ne gündüzlere ne gecelere ne de bu hecelere
Oysa gölgem kadar ağırım, yel kadar sağırım
Huzur ve acı dolu bir mezarlık kadar sessizim
Bir insanın değeri
Size sunduğu mutluluk kadar değil
Hatalarına gösterdiğiniz sabır kadardır
Bir tebessüm düşün ki
Yağmur damlası kadar berrak
Karanlığı boğan ay kadar parlak
Namuslu bir babanın alnı kadar ak
Bir bakış düşün ki
Çocukken iblisin hatasına bile üzülürdüm
Cennet meyvesi şifali bir üzümdüm
Yanlış hikayelerin ağırlığında ezildim
İllegal masalarda esrik bir rezildim.
Artık ne iyiyim ne de iyi biriyim
Bakmayı unuttuğum aynanın kiriyim
Yıldızın kalbinde kavrulurum
Gecenin karanlığında boğulurum
Unutulmuş bir rüya olurum
Felaketim olur gözlerine bakmak
Bir savaş sebebi sayarlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!