A demeyi doktorum öğretti bana,
geri kalan her şeyi siz öğretmenim...
bu geri kalan her şeyin içinde,
neler var neler...
güzel yazılar,
mutlu tablolar,
anılar anılar,
şimdi gözümde kanlandılar...
sırf sen gülesin diye,
espriler yapardım sınıfta...
bütün sınıf gülmekten kırılırdı da,
hırçın bir denizdir dünya,
boğuşup durduğumuz...
beraber durulduğumuz,
beraber kudurduğumuz...
fırtınalar,
dalgalar,
birden sen canlanıyorsun,
ölü bir ozanın türküsünde...
ortalık mahşer yeri oluyor,
ben tam ortasında kalıyorum...
türkünün başında peşinden koşuyorum sağlam hayallerimin,
türkünün sonunda kırıklarından yakalıyorum...
"bana ne verebilirsin?"
dedi kadın...
"sana önem veririm."
dedi adam...
para'ymış,
kat'mış,
bana ne gün batmış,
bana ne gün aymışsa!..
bana ne ekolojik denge bozulmuş,
bana ne dünyanın ekseni kaymışsa!..
umrum değil artık;
gecesefaları,
boşuna uğraşmayın,
ben ıslah olmam!..
modern dünyanın,
çarpık bir kentiyim ben...
ülkemin kamburu,
belanın ta kendiyim ben...
basit bir hayatımın olduğunu düşünürdüm,
ben eskiden...
evden işe,
işten çay ocağına falan giden...
öğrendim ki,
basit bir hayatım yokmuş aslında...
sabah erkenden kalktım.
evden yol aldım,
büfeden gazete,
bakkaldan sigara...
Beydağı'na karşıyım şimdi,
sonbahara doğru...
Paşa Çayını çok sevdiğimden değil,
önümde bir çay olduğunu unutuyorum bazen...
çaya şeker atmayışlarım bu yüzden,
çayı soğuk içmelerim bu yüzden...
varsıl bir hüzün,
bana abone olmuş...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!