sevgili günlük!
bugün yorgun argın döndüm eve...
Fuzuli'yi yalpalaya yalpalaya çıktım,
merdivenleri söve söve...
gergindim,
asabiydim...
elimde küçük bir resmin var,
gözümde büyütüp büyütüp bakıyorum...
sivilcelerinle oynuyorum yine,
ellerimi kan içinde bırakıyorum...
boynundaki beni,
yüzündeki çilleri falan öpüyorum...
sükutumu bozdursam,
kaç para verirler anne?
beş,
on,
yirmi?
bir nefes alır mıyım mesela,
gece,
yine hasreti sürmanşetten veriyor...
ortamım müsait intihara,
yaşım el veriyor!..
kalbim bir kapıyı çarpar gibi çarpıyor,
gözüm hiçbir şeyi görmemiş gibi yapıyor...
sen gideli,
çeyrek asır oldu aşağı yukarı...
ömür değirmeninin altından çok sular geçse de,
hiç değişmedi suyun akarı...
kaç defa dondu su,
kaç defa eridi...
duvardaki takvimin,
son yaprağını da kopardım bugün...
koca bir yılı daha,
geride bıraktım böylece...
geride bıraktığım yıllar kaç oldu bilmiyorum,
bir ara oturup saysam iyi olacak...
yok ya
ne değişmesi!
beden ölçülerimde biraz nicel azalma var,
ses kalitemde biraz nitel düşüş...
yüzümdeki sarılığı biraz fazla abartmışım,
terzinin eli biraz fazla bollaşmış...
bakışları sıcak bir yel,
saçları kuş tüyü...
ey içimdeki alev,
büyü ha büyü!..
kaşları gerilmiş bir yay gibi,
gözleri bir iç deniz...
içimde,
kalbimi oyun hamuru sanan,
haşarı bir çocuk var...
pardesüm bile ağır geliyor şu an,
bu akşam üzerime gelme sevgili duvar!..
sen de,
kumdan bir kale gibiyim,
rüzgar çıksa yıkar beni...
astımım tutuyor da,
dizlerim tutmuyor...
tut elimden anne,
güneşe çıkar beni!..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!