gece uzun,
mevzu derin...
bana bir demlik çaylan,
bir paket sigara gönderin!..
efkar bastı,
ezildi yüreğim...
baretime astığım yorgun bir fenerle,
sorularıma yanıtlar arayıp duruyorum...
etraf zifiri karanlık,
sorular kazık!..
dilimde pavyona düşmüş bir cümle var,
elimde ateş kehribar...
bizim gönlümüz,
bir muhabbet dükkânıdır.
sevgiye aç olanlara,
sevgi sunarız...
ne kimseden memleket,
ne de kimlik sorarız...
anne dedim,
hadi gel bu akşam mutluymuş gibi yapalım!..
o zaman,
çayın yanına elmalı pasta koyuyorum dedi.
mutluluk bazen,
elmalı pastadır bizim evde...
nasıl bir çağa denk geldim,
inan hiç bilmiyorum!..
denk gelmemek için,
hangi mantıktan yola çıktıysam,
yolda kaldım her seferinde...
ışık tünelin ucunda değil baktım gelirken,
Dizlerimle ulaşamayacağım yerlere,
Dizelerimle ulaşabileceğimi anladığım günden beri yazıyorum...
Bağırıp çağırmadan,
Susarak konuşmayı tercih edenlerdenim ben.
İçimden geldiği gibi konuşacak birilerini bulamadığım vakitler,
Kağıda kaleme sarılıyorum hemen.
bugün güneşle tanıştım,
bugün baharla...
kuşları sevinçle karşıladım,
çiçekleri iftiharla...
demir dövdüm,
yumurta tokuşturdum...
ne zaman şehre kar yağsa,
içten içe mutlu olurum ben...
karın tadını,
yine çocuklar çıkaracak diye düşünürüm...
sonra bir çocuk gelir.
dalında montu yok,
ben ne zaman,
seni unutmaya kalksam,
kafamı bir yerlere vuruyorum kalkarken...
ilginçtir,
yüzünü sersemlerken daha net hatırlıyorum,
saçlarını gözlerimden yaş akarken...
Noel Baba!
bana ne getir biliyor musun?
bana ayakkabılarımı bağlamayı öğrendiğim gün ki özgüvenimi,
bana okula başladığım ilk senemi getir!..
ilk oyuncak arabamı mesela,
on beş yaşımdaki azmimi getir!...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!