At koştukça gövdesinden yayılan buğu
Kar eridikçe göğe dağılan buhar
Dirimin benzeri değil
Koşulu
At koşamazsa donakalır ruhu
Avlanmış atlarız dedi kadın
Hepimiz, dedi adam, ahır kardeşi
Her cana kan ar candan olurduk
Rüzgar okşardı körpe hevesi
Seslerimiz birbirine şakırdı
Bana şiir gönder, diyorsun
Tersine yollar, yollar tersine
Kaldı en son, son bakışında
Göçmen kuşlar gibi inip kalkan kirpiklerin
kanat hızıyla benden alıp
saçtılar yer yüzüne
Yamaçlarda yeşil beyaz benekler
Göğ toprağın süt kokuyor çiyi buharı
80’i geçtin nasılsa, 90’ı da, sürdün 2000’e dal
Bu kaçıncı diriliş. Ustalaştın ağaçları tanımakta
Gördün her durumunu akarsuyun
Geçti yok bir şey yineleyip
yok bişey diyorum mırıltıyla
duyduğumu sandığım sesleri
yankılayarak geçiyor günler
biraz daha bozuyorum dünyayı
her haberden sonra… çıkabilsem




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!