yüzümü rüzgara bırakalı hayli zaman oldu
hayallerimi
terkedilmiş köhne bir evin
sıvası dökülmüş duvarlarına
her akşam tanımadığım bir hicran
Yolları aramıza engel diye sen koydun
Kumlara “Son Kuşlar da Öldüler” kitabını da
Bir dut ağacı meyvesini tırpan zamanı verir
Gelip oturuyordun gölgesine
Dağları aşarak gelen beyaz bir suydun
Yola koyuldular gün bir adamboyu yükselende
Bildiler gözyaşıdır mermeri delen cevher
Uslarında çağlarüstü o kutsal haber
Yalvaçlardan evvel
Bir masum daha başını çarpınca kuburtaşına
Geçti öğlen, vakit dümdüz ikindi,
Dağlar gölgelendi, yollara akşam indi.
Şu fani dünyada, acep kaldı kaç günüm,
Yâ Râb!.. günahlarım için üzgünüm.
gün gelip
yıldız dengi çözüldüğünde
kütüğümde tozlanır belki adım
yaklaşıyor vakit yaklaşıyor an
yaklaşan adım adım
belde derin bir uykunun kollarına düştü
birer birer söndü ışıklar
rıhtımda yalnızlığın derin hüznü
ritimsiz vuruyor sahile kurşuni sular
savunulacak yanım yok
bir Eylül günüydü
çiçeklerimi mahsun koyup
yaprak yaprak döktüğüm zaman
gördüm bükülü boyunlarını
aldırışsız adımlarla yürüdüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!