"Annelere ithafımdır."
İnsan bir gül misali soluyor
mum gibi eriyor
akrep ve yelkovan birer yılkı
o kaçınılmaz an yaklaşıyor
hüznü sonsuzmuş gibi
lâl bir nağme büyüyor içimde
eski bir yol hikâyesinin izini sürüyorum
sevgilinin ölü gözleri
boylu boyunca uzanıyor içimde
suskun
Gülyalı’dan geçerim
haylaz bir çocuksun
kumsalda o son yaz
nasılda masum
Ordu’da o durakta
seninle Beyazıt'ta sahaflardan hiç kitap beğenmedik
Selimiye'den bir akşam ezanı da dinlemedik
III.Ahmet Çeşmesinin önünde fotoğraf çekinmedik mesela
yağmurun en nazlısında Tosya da ıslanır
Dudullu'da sabah tütün çekerdik ciğerlerimize
çayın en namuslusunu Hocapaşa da içerdik
(Bu şiir, çalınmış hayatlara ithaf olur...)
Memleket kokusu doldurarak bavula
Rize'den göçüp gelmişler İstanbul'a
Nur altı kardeş büyüğü narin bir kız
Her gün Kadıköy rıhtımına gelirdi yalnız
"Bir"'den haber var Elif/Lam/Ra
çatlar tohumlar çiçek açar bir Rad’la
şimşek çakar bulut yürür arı vızıldar
gök yarılır yağmur iner damla damla
şair
biraz yaz ormanlarını
turnaların yorgun kanatlarını
Banaz Yaylasının bir sabahını
yahut Spil ve Yunt Dağı yılkılarının
zamanı nasıl hınçla otladıklarını yaz
gökyüzünün rengini bir tek sözcük belirler
bir güz esintisiyle boşalır denizler
bir yalan kabuğu
bilmem sevdanın kaçıncı asrı desem
kaçıncı çağı bu
ne vakit bir posta katarı görsem
bir Portekizliyim
saudade dolar içim
çekip gitmek isterim
bir güz çalar yüzümü
Hint Okyanus'u kadar derin
Kasımdı
otuzlu yaşımdı
zaman/sızdı
kader bir şaka yapıverdi
o dağlar kızı Heidi değildi
buram buram Anadolu kokan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!