Sevdim seni;
İki göz aralığında,
Bir kaçamak bakışta.
Akşamları sen giderken;
Pencerede kalıp ardın sıra bakmayı sevdim ve
Daha sen köşeyi dönmeden seni özlemeyi.
Sen gidince,
Geride bir sarı sonbahar kaldı
Birde kurumuş, yaprakları dökülmüş gül dalı
Geceleri ayaz bastı,
Sabahları kırağı.
Bir uğultu düştü kentin tam ortasına
Yıldızlara dalıp kaldım bu gece
Yalnızlığım olmazdı sen olmasaydın
Gözlerim bulutlarla yarıştı durdu
Yüreğim yanmazdı sen olmasaydın
Bir anlamı olurdu yeşilin, mavinin
Kuzeylerin yamacına serdim sevdamı
Güneş görmemiş duygularım var benim
Bilmem ki nasıl anlatayım seni
Dile gelmeyen sözlerim var benim.
Yüreğim Kayışkıran’da Tiridi’de
TÜRKMEN BEYİM
Bir şivan düşmüştü ülkenin başına
Memleket gitmişti uçurum ağzına
Ramak vardı kalenin yıkılmasına
Ne bir melek ne bir şeytan,
Uğruna perişanım perişan.
Çıkardı beni baştan,
Uğruna perişanım perişan.
Bitmeyen işkenceydi,
Bilmem ki gücüne gider mi mevlamın?
Aklımı başımdan alır gözlerin.
Zemheri ayazında şubat karında,
Beni baharlara salar gözlerin.
Tek değerlisi şu fani dünyanın,
Unuttum sanmayın bu olanları,
Unutmadım, unutamadım, unutmam.
Sözü dost özü düşman olanları,
Unutmadım, unutamadım, unutmam.
Yüzüme karşı benim ile gülenleri,
Akşam olur evlerde lambalar yanar,
Lambalar altında sıcak yuvalar,
Ana baba evlat kardeş bir aradalar,
Ya niye ben böyle yalnızam.
Muhabbet koyudur demlidir çaylar,
Bu kadar çabuk mu bitecekti herşey?
Bu kadar çabuk mu gidecektin?
Çarpıp kapısını tozpembe hayallerimin.
Şİmdi ne yaparım ben
Sensiz bu sarı odalarda?
Tiryakisi olmuşken bedenim varlığının,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!