Ak kefendir o gelinlik bedene,
Sevda kurban mezarlığı servettir…
Kal diyemem bile bile gidene,
Mücevherler sevgi değil rüşvettir…
Yüzün güler benim yürek yanıktır,
Birçok zalim gördü çileli ömür,
Tarihin çöplüğü zalimle dolu…
Değerli onlardan kapkara kömür,
Lanetle anılma ey insanoğlu…
Gökte yıldız kayar gider boşlukta,
Kaydı bu kez sol yanımın yıldızı…
Aldı başın çekti gitti kuşlukta,
Büktü belim şu gönlümün hırsızı…
Hüzün bulut yaşlar ise sağanak,
Her bir düşe emek gerek,
Yumruk gibi beyin yürek,
Ağzıma düş armut deme,
Güzellikle dolar terek,
Kör ederse araba kat,
Gümüş altın gardırop yat,
Yanar yürek almaz bir tat,
Bu evlilik sürer üç gün…
Viran olsun otlar düşsün hanene,
İnme insin kurtlar düşsün sinene…
Kıran girsin yayı düşmüş çenene,
Geldin girdin güzelliğin kanına…
Kökü gitti el attığın her dalın,
Senin kadar gezmez seyyah,
İmam yandı acı yenge…
Eş eşini üzmez günah,
İmam yandı acı yenge…
Tek taraflı senin kantar,
Aynadır Mehtap,
Bu yaz gecesi…
Akdeniz çarşaf,
Kıvrak yakamoz dansı…
Gidişin,
Boğacak beni,
Cellâdın kıllı iri elleri gibi…
Gidişin,
Geldi oturdu soluk borusuna,
İşçi köylü memur esnaf çocuğu,
Sevgi ister şefkat bekler bir candır…
Giydi diye ucuzundan gocuğu,
Hor görme bey senden dürüst insandır…
Köreltiyor yokluk nice cevheri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!