Geçmişsin aynanın karşısına,
İnmeden gönül çarşına
Süzüyorsun kendi kendini…
Bakıyorsun kaşına gözüne,
Hayran kalıyorsun yüzüne…
Kar borandı duman dağdı gençliğin,
Bir Leyla’ya gönül yoktu zamanın…
Kör mevsimdi vahşet sağdı dinçliğin,
Karayelde uçtu düşün harmanın…
Yâr yerine güneş yazdın afişe,
Yıllar yılı döner teker yerinde,
Yok mu öne bir vitesin Berk Amca?
Gece gündüz yüzdün kendi terinde,
Ağzın var da hani sesin Berk Amca?
Çocukların garip okul yolunda,
Gel sar canan hasret tüten yaramı,
Her dem yenmez acı Maraş çemeni…
Gel gör yanan gönlün sensin meramı,
Bak yâr dönmez sensiz aşkın dümeni…
Tan ağarır başlar gönlün matemi,
Hammışım baba,
Cahilmişim,
Aydın maskeli âleme,
Dâhilmişim,
Yuttum binlerce kitap,
Okumaktan düşmüşüm bitap…
Bu gün yine,
Uyandım Mevlana’nın sesine…
Aldı beni kütüphanesine,
Daldım bilgi hazinesine…
Yüceltmiş Mevlana’yı ilmi ve tecrübesi,
Yırtılmış vay ar perdesi,
Yüzler dönmüş köseleye…
Hem torunu hem dedesi,
Yüzler dönmüş köseleye…
Ayaküstü kırk top yalan,
Mısralara kelepçe,
Karanlığın sesi,
Dinler nefesi,
Demirkapı,
Taş duvarlı hücreler…
Benim yüküm bana yeter,
Yükün ağır çekemem ki…
Hüzün türküm derdim beter,
Derdime dert ekemem ki…
Sevgi kattım gül rengine,
“Mehmet Cantekin’e Saygılarımla”
Kırkıncı yıl mezarında bitabım,
Sensiz günler kara kışım Eylül’üm…
Hüzün derya boğar beni girdabım,
Acım dağdır yıkılmışım melülüm…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!