Güneş doğar gün olur,
Gün bitince dün olur,
Yaşamışsan destansı,
Taş yastığın yün olur…
Bir çağlayan sana sevgim melisa,
Gel bu sese duysun gönül kulağın…
Aşk dağlayan bitsin bu gam bu tasa,
Gel adrese bağrım senin durağın…
Sevda şarap ilk kez tattım özünden,
Uyandırdım şafağı yine,
Bu sabah derin uykusundan,
Örttüm Ay’ın üstünü,
Kucakladım seher yelini,
Öpüştük ölüler gibi,
Hüzün çökmüş göz bebeklerimi,
Ferman verdiler dost ferman üstüne,
Harmanım yaktılar harman üstüne,
Yüreğim, ciğerim yanarken her gün,
Döktüler benzini duman üstüne...
Kim okuyor kim yazıyor,
İt ürüyor ot azıyor,
Karanlığın zincirsizi,
Cellât olmuş sin kazıyor…
Aklı kıta gaz damardan,
“Doğumda ölen oğluma”
Kırk yaşında buldum seni,
Sardım öptüm cansız teni,
Çektin gittin can Mehmet’im,
Yasa boğdun yıktın beni…
Ne kardeşsin ne bacı,
Ne yargıçsın ne savcı,
Yaşattığın hep acı,
Düş yakamdan dalkavuk…
'BALYOZCUDAN DÖRTLÜKLER'
Kıskanıyorum sizi gençler,
Dostluğunuzu kıskanıyorum,
İliniz ayrı,
Kültürünüz ayrı,
Diliniz ayrı,
Yüreğiniz bir,
Ayrı düştüm kanar oldum,
Çıra gibi yanar oldum,
Gece gündüz anar oldum,
Kâhta’m seni Kâhta’m seni…
Geçti kışım yazım sende,
Alın denen bu çilekeş tahtaya,
Kurbanlık koç yazan kalem utansın…
Hasret koydu kara sevdam Kâhta’ya,
Kurbanlık koç yazan kalem utansın…
Hazan oldu çocukluğum, gençliğim?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!