Sanki ben, okula dün başlamıştım
Ama bugün sen mezun oluyorsun
Yıllar nasıl da geçiyor evladım
Yaşarken bilemiyorsun
Duygular anlatılmaz ancak bakan anlar
M.Sinan Selimiye camisini açacağı zaman
Etrafındakilere sordu.’Var mı eksik falan? ’
Aradan sıyrıldı, küçük çocuklardan biri,
Dedi amca, cami güzel ama şu minare eğri
Öyle mi yavrum, hemen doğrultalım bari!
İşçilere seslendi, çabuk getirin halatları,ipleri
Elektriğin yandı,
Telefonun çaldı,
Faturan kabardı,
Konuşma sus!
Evlenme bekâr dur,
Önemsemeyip hafife almazsan
Abartı yapıp kafayı yormazsan
Mutedil yoldan hiç ayrılmazsan
Koronavirüs ten korkma kardaş
Kafana da fazla takma kardaş
geçenlerde köyden bir çocuk geldi yanıma
dedi, amca ben falanın oğluyum
annemin çok çok selamı var sana
................................,
vay be!
yıllar nede çabuk geçmiş
İçim kıpır kıpır
Çocuklar gibi mutluyum
Bir çırpıda yaktım eski günlüklerimi
Tüten dumanlara kattım gönderdim uzaklara
Bir daha asla yaklaşamayacaklar yanıma
Artık yazılarımı mutlu günümde yazacağım
Güneş katlanıp dürülür
Yıldızlar kararıp dökülür
Dağlar sallanıp yürütülür
Gebe develer salıverilir
Vahşî hayvanlar bir araya gelir
Denizler kaynatılır
KİMİN OĞLUSUN?
kimin oğlusun? diye sordum,
falanın (…...) yeğeniyim dedi
pardon, babanızı sormuştum dedim
olsun ben yine dayımı söyleyim dedi
Koca 44 yıl geçti aradan
Nasip etmedi geri, yaradan
Bir selam gönder ki oradan
Özlemin, hafiflesin köyüm
Göç köyünün dereleri
Tavuğumuz, horozumuz vardı,
Karabaş durmadan havlardı,
En yakın arkadaşım dağlardı,
Köyüm, eski köyüm değil!
*
Yayladan her gün okula gelirdim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!