Mutluluk arıyorken
Düşlere kandım
Izdıraptan kaçarken
Acı gerçeğin sızısıyla uyandım
Gönül coşar bir güzele vurulur
Sözlerim dilimde.yüreğimde demlenir
Sevdaya demir attım bir ömür
Sefil gezdim çeksin hayat omzundan yükünü
Güzeller yaylasında çağlarım
Viran harabelerde aşkımız çiçeklendi
Hep bu dergahta aşıklar söyledi
Hasrette beni paramparça eyledi
Ah dünya zalim dünya neyleyim seni
Mecnun Leyla pınarıyla çağladı
Akşam oldu çoktan bile
Düşünce kapıya vurdu
Derinden bir boşluk içindeyim
Vakit geçmez sen gideli
Ayağında potini sırtında elbise
Git buralardan
Durma bizim ellerde
Aşkın gurbeti olmaz derler
Sıladan sevelim yaban güzeli
Gelme gelme köyüme
Bir yılda böyle geçti
Sevgisiz umutsuz kırık dökük
Artık duygularım ırmak olmuş akmıyor
Ne çare ömrümden bir yaprak daha kotu
Bahar gelecek toprak yine umut yüklü
Karlı dağların taçsız sultanı
Ceylandan mı aldın endamı
Nazar eyledi menekşenin sevdası
Sevda bahçesine girmez olaydım
Kör olaydı gözlerim görmeyeydi seni
Milyonlarca yürek o gün yaslıydı
Gökte bulut mor, saçlarında beyaz kar
Yazdığı son tarihe ağlıyordu
Böyle bir gün görmedi Kızılay Meydanı
Uğurlanan asırlık son başbuğumdu
İşte bir garip delinin garip feryadının nefesiyle buluştuğu an…
Kimi zaman örse gelmiş tavlı demir gibi kızgın…
Kimi zaman sütliman çarşaf gibi denizi andıran…
Kimi zaman dünyanın cilvesine boyun eğmiş
bütün acıların en acı şerbetini tatmış,
Meyhane köşelerinde dert satan dertli gamsız gibi…
Gül ile bülbüle söyledirler
Gam ile gazeli
Irak yerlerde gezer
Ellerin güzeli
Ben nice bilirim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!