Havalandı buralardan
Uçtu uçtu dağlara
Özgürlük kuşları
Dönecekler bir gün
Gün doğacak
Evlatların torunların
Bunlar senin meyvelerin
Başları okşayan öpülesi ellerin
Kıymetini gel de bana sor
Kardeşlerin bacıların
Efkarlıyım bugün ben yine
Yurdum aklıma düştü bile bile
Hasret ile verdim el ele
Gördüm ki gurbette güller açarmış
Sensizliği yudum yudum sardım sineme
Aramayın beni bıraktınız yalnız
Sanmayın bu ellerde kaldım kimsesiz
Kağıtlardan kalemlerden değil bahsimiz
Şuan avcumda yılların hatırası resminiz
Şu an buradaki görevim hayat mücadelesi
Yabani ceylan yavrusu
Özgürlük ateşi alevlendi
Uçsuz bucaksız ulu dağlar
Sende kıvılcımlandı özgürlük meşalesi
Yozlaşmış insan kisvesi
Sevdiysen yanımda ol
Sevdiysen gönlümde ol
Aşkımızı bilirsen
El ele benimle ol
Her gece her gece ulvi aşk
Kurşuna değil badem gözlüye vurulur
Sevda vatan sevdası yar hasretinde uyur
Gönüllere paslı zincir zülüf gibi dolanır
Mehmedim vatan çiçeğini yüreğinde büyütür
Selam orta asya’dan gelenlere
Yaşlı dünyamızın olağan bir günüydü
Açtı gözlerini dünyaya
Yumuk yumuktu gözleri
Kaşları bile yoktu
Dünya döndükçe yaşı artacak bir gün
Gün bile değil onun yaşı
Parkta ki şadırvan gibi
Mutluluk çağlayan
Çocuklar gördüm
Bindim arabaya
Bir koltuğa oturdum
Gizemli gözlerde
Sohbet içinde dost aradım
Ayarsız gördüm yarden ıradım
Yar eğildi düşümde ben taradım
Bağlar talan dağda gül aradım
Kul delisi gül tasında kurudu
Gönül bilmeyende yüreğim çürüdü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!