Böyle zamanlarda gelirdin
Çılgın rüzgarlarda
Bahçelerden taşarak gelen
Çiçeklerin kokusuyla
Derdim ki
Dünya var olalı görmedi
..
Uğruna nice kaldırımlar eskidi
Bu lacivert yastığım bana senden yadiğar
İçimde koparılmamış bir gül kadar sade olan sen
Lakin içimde teşhir edilmemiş nice tomurcuk güller var.
Ben sana da bir şeyler bıraktım ardımsıra
Yangından arta kalan cesur bir resim
..
dokununca vakitsiz beyaz
gömleğimin kol düğmesi
kardelen oluyor ellerin
eğildikçe gözlerine evrilir
akasyalar salkım saçak
..
Bir neşe dolar içime
Seni görünce vefasız sevgilim
Hele giydiğin elbise
Sarı lacivert olursa
O zaman bambaşka bir zevk
Verirsin bana
Koşarım hep peşinden
..
Ateşböceğinin ışığı ile seni arıyorum
Umutlarımı karıncalar ile taşıtıyorum
Gecenin karanlığında Hüda'ya sığınıyor
Her göç mevsiminde sana uçuyorum
Kaplumbağa sırtında huzura gidiyorum
Yılanın deliğinde dost bildiğimi arıyorum
..
OYUN
Masamı ve sandalyemi denizin koynuna atıp,
Ayaklarımı suya vermiş düşünüyorum.
Yanımda soğuk biram, elimde kalan tek sigaram.
Dalgalar ıslak saçlarımı, rüzgar ruhumu okşuyor.
..
Şarkıların dalgalarına binip de sulara batıp çıkarcasına yine yüzmek istediğin anlar vardır hani....
Boğazına kaçan tuzlu suları şuruptan tatlı görüp yutmak istercesine kulaç atarsın hani...
Bir daha bir kez daha ayaklarını bedeninle birlikte ileri geri hamlelerle ötelere gitmek istersin hani...
Başını suyun altına soktuğunda gözlerini kapatmayıp dipte bembeyaz kumlarda ışık kırılmalarını görürsün hani...
Mavi serinlikte tirtir titremene rağmen saatlerce bıkmadan çıplak teninle suların dansını izlemek istersin hani...
Uzaklardan kokunu hissedip seninle birlikte yüzmek isteyen kırmızı barbun balıklarıyla çırpınırsın hani...
Her bir nefes alış verişinde kıyıya baktığında bir öncekine göre sahilden daha da uzaklaştığını farkedersin hani...
..
Lacivert
Cam kırıkları
Parmağın kesildiği andaki ağrı
Kanayan bekleyişler
Cesetler
..
Lacivert gecenin bir yarısında
Sevişirken çırıl-çıplak.
Aşk nağmeleriydi dökülen
Yaprak yaprak dudaklarından.
Kervankıran parıldarken gökyüzünde,
Lodos gibiydi nefesin
İsmimi fısıldayan.
..
Yarınların rengini arıyorum
Çok şeyi bilmediğimi
Bildiklerimin yanılsama olabileceğini
Bilerek!
Koyu tonlar çıkıyor karşıma
Aralarında koca dağlar
..
Çok mu ağır geldi misafirin,
hemen sağır odalara kendini kilitledin!
Düş müsün,
gerçek misin çözemedim!
Kırık bir gitarın lacivert sesinde,
..
Koyu lacivert gece sabahtan utanıyor
Seherleri en iyi yolda kalmış tanıyor
Çöl yangını neylesin hicranı tadan kula
Dıştan merhem faydasız yara içten kanıyor
Alnı açık olanlar başı yerde geziyor
Tesbihin ipi kopuk derviş bela seziyor
..
ENİS BATUR İÇİN GÖMLEKLER MESELİ
/Kum Döken Çöl Saati
Hiç kimse kendi ölümüne böyle korkunç kalkmadı
Benim yaşama oturduğum gibi... *
Burası orası mı? diye sordu çocuk. Evet, orası. Bu kadar dingin değildi lakin dedi büyükbaba. Çaktı toprağın göğsüne gök, oylumunu neşret dedi toprağa, çocuk yaşlanmalı artık, albüm açılmalı... Ceviz tanesini içine aldı toprak, yeşertti, kırdı kabuğunu, göğertti zârını ve kovuğuna bıraktı sonun ilkini anlatan kanlı divanı...Çocuk yaşlanmış, albüm açılmıştı artık...
..
Yağmur yalnızlığı çöker.
Tedirgin bir sevinç,
Öpülesi dudağın.
Çocuksu tavırların,
Asi bir kısrak gibi başedilmez.
Lacivert gece.aya,
Ay, nur cemaline döner.
..
Toprağa düşen tohum suya değip kanarsa,
Bir canan sıcaklığı sarılıp sarmalarsa,
Tanrı bir filiz verir yazı yazar yaprağa
Rengarenk çiçek açar meyve olur dallarda.
Sevginin rengi yeşil,ormanlar ona bakar
Yağmura çağrı yollar, ırmaklar coşkun akar,
..
İnsana renkleri verseler
Hangi renklerde anlatır kendini
Elimde fırça bir resim çiziyorum
Serperken renkler,kendime dair
İlk rengim siyah,ah o saçların siyah saçların
Kahverengi dünyam,pembe hayallerim
..
Görecekliğimin tozlaştığı bir an
güneşin ısıttığı
kızgın kumların ısısını
çalmaya başlayan
lacivert karanlıklarda
Ak köpüklü dalga kırılmalarının
karşısında diz çöküp
..
limanlarda hep, giden kadınlar olur
durmadan ve gürültüyle giderler
yorgun bakışlarında tıkabasa yağmur
toz kalkar saçlarından gemilerle beraber
limanlarda hep, giden kadınlar olur
üzgün yanaklarında titreyen birer mühür
..
Eflatun akşamlardan sonra
Lacivert gecelere
Çağır beni
Pembe bir şafak vakti de olabilir
Bekletme yeter ki
Uzak diyarlardan
..
Usulca seni çizıyorum ak bır kağıdın tam yuregıne bu gece.
Saclarını çızıyorum önce yıldızlı lacıvert bır gökyüzü
Sonra alnın sakar, kaşlar yağız heybetli dört nala koşuyor martılar mısalı
Gözlerını cızıyorum zeytın mı zeytın sana meylım nedendır
Kalemım kayıyor kalbımı boyuyorum gözlerıne.Ey dide dıyorum nedır bu uyku gel uyan gecelerde...
Dudaklarını cızemıyorum bakmaya cesaretim yok sen tamamla.
..