Masum masum, canlar öldü, suçlu kim?
Kuş gribinde, suçlu kuşmuş, suçsuz kim?
Acıma vur, dili yoktur, kuş da kim?
Mazlum buldun, iftira et, o da kim?
Hoyratça vur, dünya kimin?
Kirlet pislet, olma tekin.
..
Suçumuz insan olmakmış bizimde
Dur
Dur
Dur
Dur bana dünya
Suçumuz insan sevmemiş bizimde
Dön, dön, dön
..
Ölümden korkuyor üç kuş.
Kanadına güvenip uçan kuş,
Tüm göçlerini kuzeye sevk ediyor.
Tek kanadı kopan diğer kuş,
Durduğu yerde sendeliyor.
Kanatları olmayan, kanatsız kuş,
Göç etmek yerine,
..
alıcı kuş uçup
korkusuzluğunda
barışı kucaklamadı
çığlığında canlar
alıcı kuş açıp
acımasızlığında
..
Beni bıraksaydınız şayet
kuş kalırdım dağlarda
uçamasam da kuş ölürdüm
bu dağ benim o dağ senin
kuş kalırdım köyümde
kömür çekerdi katırlar.
ve kuru bir ağaç misali
..
O yandan bu yana gider gelirim,
Göçmen kuş gibi gezip duruyorum.
Artık gurbeti ben vatan bilirim,
Göçmen kuş gibi gezip duruyorum.
Burdan bir adım gidemedim öte,
Saçlarım döküldü büründüm ete.
..
Çok kuş konar daldan dala
Her kuş talih kuşu değil
Yaşar ekin çala çala
Her kuş talih kuşu değil
Kimisi yem kimi et yer
Kimi evcil kimi göçer
..
DELİ GÖNÜL
Senden gayrı dostum,kalmadı derken,
Terk mi ettin sende, bu kadar erken,
İçimdeki yangın,yakıp küllerken,
Sende mi küs oldun,ey deli gönül?
Her seherle başlar,bana kara dün,
..
kaç bahar oldu
kaç yaprak soldu
senden ayrılalı yar
aşka küs oldum
sus pus oldum
aşka küs oldum
..
Bir soru sordular bana geçenlerde
Ama götürdü beni çok derinlere
Düşün dediler uçsuz bucaksız bir denizde
Uzun bir tahta var kaya üzerinde
İki ucunda da birer kafes duruyor dengede
Bir kafesinde içerinde bir kuş beklemekte
Diğer kafesin ise üzerinde bir kuş direnmekte
..
Daldaki kuş Anayasa
Yerdeki kuş da AKP
Önce yerdeki kuşun emrini al garantiye
Daldaki kuş kendiliğinden düşsün eline
Referandumu anlamaya
..
Al Kuş
yaralı
kanadının yarasını sarıyor
günbatımında yolunu yarıyor
Al Kuş
kanadını
ve
..
Baba kuş olur konar bir gün yanına
Tatlı bir öpücük kondurur başına
Üzülme gitmez o kuş uzaklara
Sor o kuşu kalbindeki kırıklara
O kuş sana emanet
..
Başımı yastıklara vuruşumun kan damlalarıydı rüyalarım. Her sabah seninle göz göze gelişimin kan birikmeleriydi rüyalarım. Ağlayışlarımı göz kapaklarımla kapatışımdı rüyalarım. Hiç gülmeyeceğime katlanırdım da seni göremeyişime katlanamazdım. Sensizlik her an kör bir zamandı ve sen gözlerimin önünden bir jilet gibi giderken, bakışlarımda biriktirdim acılarımı. Güzel yüzünü bir daha göremeyeceğimin verdiği ıstırapla buruş buruş bir kağıttım dünya çöplüğünde. Yetimdim, öksüzdüm sensizliğimde. Öyle bir gittin ki geride bıraktığın ben, kurumuş bir mürekkep gibi kaldım sana gitme deyişlerimde. Sen su gibi aktın seninle oturduğum merdivenlerden. Ben ise bir ayakkabı gibi kaldım basamakta. Bir aşk masalıydı aşkımız; ama tersine yazılan. Bir kestane ağacı gibi kaldım sen gidince. Bütün dikenleri bana bıraktın, sen iri taneli kestaneler gibi gittin benden. Bütün acılarım bir yığın iğne oldu ve hepsini yuttum. Aşkım, senin ardından sadece kan kustum. Bir ölümdü sensizlik. Bana karanlığa gömülmeyi bıraktın. Sen yeni sabahlara uyanırken, ben simsiyah bir pijama gibi yatakta kaldım. Aşkım, yolların kıvrımlarındaki kara parçalarının denize uzanan uçlarını yüreğime sapladın. Sen gidişine gidiş kattın. Ben ise senin gidişinle yollar gibi kıvrandım. Sen benim aşk kitabımdın. Seninle kopya çekmeyi öğrendim sevmek adına. Şimdi disiplin cezası yemiş çocuk hocaların yanında nasıl iki büklüm olursa öyle iki büklüm oldum. Sensizlik benim aklımı başımdan aldı. Sensiz tüm hayat imtihanlarını kaybettim. Baştan aşağı sıfır çektim. Bir değerim kalmadı senin gidişinle. Tüm okul çocuklarının gevşetilen kravatı iken şimdi sıkılan bir gırtlak gibi oldum. Sensizken nefes alamaz oldum. Seni sevmenin bedelini tüm kalabalıkların içinde yalnız kalarak ödedim. Gülüşüm bir bedel oldu başkalarına ödenen. Sevmelerim en ağır bedeldi insanlara ödediğim. Yüreğim isyan eden bir topluluğun duygu kalabalığıydı. Yüreğim kanla dolu bir meydan oldu sen gidince. En geniş anlarımda bile seni sevmenin hüznü yüreğimde dar bir zindan meydana getirdi. Senin gidişin beni kemikleri kırılan intihar eden insan gibi yüzüstü bıraktı.
Öyle çaresizlik yaşattın ki bana ne ağlamak kar etti ne de gülmek. Bedenim öyle gerildi ki tenime dokunsaydın kırağı yemiş telgraf tellerine dönüştüğümü anlardın. Sana haber salamadım gittiğinden beri. Bir sıcak haber gelmedi senden. Tüm dünyam buz sarkıtlarıyla doldu. Sensizlik yüreğime karlı kan akıttı. Avcıdan kurşun yemiş bir kuş gibi bahara özlem şarkıları söyledim. Bir tutam saçın olsaydı yanımda, belki üşümezdim ayazda saçları olmayan bir insan gibi. Düşmezdim kanadı yaralı kuş gibi yerlere. Sensiz tutunamadım bir kuş gibi dalsız budaksız gökyüzüne. Düştüm kimsesizliğe.
..
Acının dalına nasıl tüneyeceğimi öğretti bana kuş
‘En yakındaki dala’ dedi içimdeki bir çocuğun sesi
‘En uzağa’ dedi o kuş, ‘kendimden de mi uzağa’!
‘Evet’ dedi. ‘Kendi gölgenden bile çok uzağa’
Mıhlıydı içimde derin bir korku, çekti gitti uzağa
Hatta kendimden, gölgemden bile çok uzaklara
..
Kocaman bir kus catilarin arasinda büyük bir gürültüyle dönüp duruyor. Biz cocuklar oyunumuzu yarida kesip, basimizi gökyüzüne kaldirdik ve kirmizi catilarin üzerinde dönüp duran büyük kusu izlemeye koyulduk.
Beynim sulandi ben serceyi ve kargayi bilirim ama bu büyük kus u daha önce hic bugday tarlalarinin üzerinde ucarken görmedim. Dedemler basak tarlalarinda kargalar ekinleri yemesin diye ici samandan, fötr sapkali, kocaman elli korkuluklar dikerler. Eklem yerleri yok diye mi korkar kargalar onlardan ben gibi. Ben yokken bu büyük kus gitmis olmali ekin tarlalarina, o da korktu ondan besbelli.ondan korkusuna bir daha ugramamis olmali ki ben göremedim. Kargalar daha cesaretli bundan, korkuluk olsada tarlanin ortasinda, ucundan, kiyisindan ekinleri yine dideleyip birakirlar uzun gagalariyla. Birkez televizyondan duymustum bu kusun adini. Helikopter!
Cevredekiler seslerini yükselttiler Alikopter.....!
- Yok ben televizyondan Helikopter diye duydum bunun adini... Eee bu kadar insan yalanmi söylüyor yani Alikopter deyipte. Ali yi ders kitaplarimdan biliyorum. Ali topu tut. Birde Veli yi bilirim arkadasi, Ali topu atinca, Veli olanca hiziyla topa kosar ve tutar. Daha gecen hafta ögrendik bunu Ali topu at! Veli topu tut! Hic ayrilmazlar resimli ders kitaplarimda birbirlerinden. Yok hayat Ali ve Veliyle basladi. O zaman bu Heli kimki? ? ? Bu kusun adi Helikopter olsun..
..
Bir kuş uçuruldu
Adı barış.
Hep peşinde idik
Sandık yarış.
Bir kuş uçuruldu
Gördü Salih.
..
Ellerim artık küs tenine
kurumayan gözlerim küs gözlerine
küstü yüreğim yüreğine
kelimelerim küs,
cümlelerim küs,
sözlerim küstü
sessiz diline
..
İstanbul üzerinde bir kuş uçuyor
Kanatları iki dünyaya vuruyor
Durun ayakta hazır ol durumunda
Gözlerinizde kötülükler buluyor
Ve yine o kuş, yine sizden umuyor
Gökyüzünde özgürlüğü hissederek
..
Altın değil malın artsın
Terazi değil ki tartsın
Serhat kardeş ne inatsın
Bir kuş versen ölür müsün
Pişirmezsin olmaz aşı
Mübarekmi kuşun başı
..