KUŞ ŞİİRLERİ

KUŞ ŞİİRLERİ

Gürkan Kaya

Yuvayı
Dişi Kuş
Yapar
Bir
Başka
Dişi Kuş
Yüzünden
..

Devamını Oku
Süheyl Türkoğlu

Kapıyı açıp içeri girdi ve kapıyı ayağıyla iterek kapattı. İçerisi karanlıktı. Işığı yakmak için düğme ararken ayağı takıldı. Az kalsın düşüyordu. “ Allah kahretsin nereden yanıyor bu ışıklar? ” diye bağırdı. Elindekileri yavaşça yere bıraktı. Sonra karanlıkta el yordamıyla

ışık düğmesini arayarak buldu ve ışığı yaktı.



“ Hele şükür yakabildim” dedikten sonra yere koyduğu poşet ve kağıt torbayı alıp somyanın
..

Devamını Oku
Yusuf Önder Bahçeci

Bir kuş gibi uçup gitti,
Ceylan gibi kaçıp gitti,
Kâlbe hüzün saçıp gitti,
Bir kuş gibi uçup gitti.

Seven kâlbi dağlayarak,
Yollarımı bağlayarak,
..

Devamını Oku
İbrahim Çiçek

Ummana dalıp düşünmekteyken
Kuş gibi imkânlar uçtu elimden
Aklımı başıma devşirmekteyken
Kuş gibi her şeyim uçtu elimden

Sabun gibi erimişim ben meğer
Elimde kalmadı bir pul bir değer
..

Devamını Oku
Güzin Osmancık

Takıldım gidiyorum
Bir kuşun kanadına
Kuş enginlere,
Kuş bulutlara,
Kuş bilinmeze uçuyor.
Kanadına tutundum
Gidiyorum
..

Devamını Oku
Fahri Kumbul

Hava, kuş uçmaz kervan geçmez tembellikte
Bense kuş uykusundayım, tedirginim, elim tetikte
Yârim, hayranlık uyandıran hoşlukta ve güzellikte
Ortamı yeşillendirdim, kuş uçsun mükemmelikte
Eskiden aşk üzerineydi, şimdi konular cinsellikte.
..

Devamını Oku
Ümit Fatma Uçar

Bahçemizde bir kuş güzel güzel ötüşür
Hayran oldum sedasına ciğerlerim tutuşur
Dedim gitme bahçemizde yanımda kal yuva kur
Kuş dedi ben göçmenim burası bana uygun değildir

Dedim göçmenlik yorucu iş gel sen yanımda dur
Seninde bizim gibi yuvan olursa derdin marazın azalır
..

Devamını Oku
Necip Altundaş

bir kuş neden sever ki sabahı? neden tüm gece bekleyip güneşin eli avcuna varınca besteler yapar.biliyorum tamir-i caiz değil sende bıraktığım hurda sevdanın ve bana kalan kısmın hiç güzel değil.günlerdir düşünüyorum.acabaları kemirmekten,keşkelerin boğazını sıkmaktan yeni geldim buralara.seni ve kendimi kurtarmaya çalıştım.biz olmanın ender rastlanır hüznüne evimi açtım.bir hüzün nasıl kurutulur? kendimi,gönlümün yakasından astım.sen gelirsen bu hüzün yaş tutmaz.ve belki bir kuş seni uyandırmak için senli şiirler okur...
..

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Onlara acıyorum, fakat ne hakkında konuştuklarını bilmiyorlar. Ne kadar da yazık içi doldurulmuş kuşa diyorlar. Bir zaman bulutların altında pençe gibi dururdu, mavi gökte yükselip alçalan özgür bir kuştu diyorlar. Bütün sorunlardan kaçıp, salınıp dururdu yücelerde diyorlar. Yukarıdan bakıp bütün sorunların küçüldüğünü izleyebilirdi diyorlar.

Kuşlar kadar özgür mü? Amma da saçmalık! Bilmezler ki, uçabilmek için onca çaba harcamak gerekir. Bilmezler ki, nasıl da hain kesildiğini rüzgârın ve bir paçavra gibi düşüvermemek için ne kadar çok yiyecek bulmak gerektiğini. Sürekli yemek zorundasınız. Ve kış mevsiminde çok zordur yiyecek bulmak. Kurtçuklar ağacın derinine saklanıp dururlar. Kurbağalar buz tutmuş gölcüklerin derinindedir. Bir bedeli vardır özgürlüğün kuşlar için. Hele bir de yırtıcı kuşlardan çektikleri yok mudur küçük kuşların! Ben kendim büyük bir kuş değilim. Çok tüylü küçük bir kuşum ben: Atmacalar, kartallar, şahinler. Ya yırtıcı kuşların ya da kendi açlığınızın kurbanısınızdır. Hiç de gülünç değildir aç bir atmaca tarafından kovalanmak. Yeryüzünden bakılınca, özgürlük olarak değerlendirilen uçuş, belki de hayatta kalma savaşımıdır.

”Kuşların şarkısı kadar güzel bir şey var mı? ” diyorlar. Ne ki anlamıyorlar bizi. Anlamıyorlar, ötmemizin nedeninin korku ve hayatta kalma sıkıntısı olduğunu. Sanıyorlar ki, bizler şakıyoruz. Gerçekte çığlık atıyoruz bizler.

Hele bitler, pireler ve keneler! Hemen hemen bütün kuşlar böylesi böceklerle doludur. Sokup dururlar oranızı buranızı. Kaşındırırlar, derinizde iyileşmez yaralar açarlar, üreyip dururlar teninizde, etinizi delip geçerler. Temizliğe ne kadar önem verirseniz verin, gene de kurtulamazsınız bu böceklerden. Yaşayan bir ölüsünüzdür, her yanınızı kaplar bu böcekler, gözlerinize sokulurlar uyuduğunuzda.
..

Devamını Oku
Musa Mengüllüoğlu

Gecenin karanlığında ürkek bir kuş
Yüreği kocaman yüreği buruk
Bülbülü kıskandıran nefesiyle
Gönül pencereme uğruyor
Açıyorum ardına dek tüm kapıları
Kuş ürkek kuş dağlara sevdalı
Öylece duruyorum öylece duruyor
..

Devamını Oku
Ozan Lütfü Yıldırım

Gözlerin gözümden kaçırıp durma
Gözlerin küs müdür kız dargın bana
Aşkın hançerini sineme vurma
Sözlerin küs müdür yaz dargın bana

Yüreğimi böyle nara yakarsın
Kaşın kabağını niye yıkarsın
..

Devamını Oku
İrfan Korkmaz

DERTLİ KUŞ

Tutunmuş bir dala bir yuvan vardı
Şeytan darbesi mi yedin dertli kuş
Hayatın darbesi sendemi vurdu
Şeytan darbesi mi yedin dertli kuş

..

Devamını Oku
Kerem Yüce

Bir meleğin ayağı takılıp şehre düşer gökyüzünden; düşerken bulutlara tutunma çabası ve boncuk boncuk terleyişi...Aşk kokusu yayılır o terleyişte,buram buram kokusu girer penceremden içeri ve uyanmışlığım.İlk defa duyduğum o kokunun peşinden gidişim,yaklaştıkça ciğerlerimde bir bayram havası,bir solumuşluk.Sabah olmadan bulmam gerekir o kokunun sahibini.Sağıma soluma dikkatlice bakarım ve karanlıkta yankılanan ayak seslerim karışır bir kuşun kanat sesine.Bir kuş neden kanatlanır gecenin karanlığında,neden kanat çırpar yalnızlığa? Anlarım ki o kanat sesinin geldiği yerden yayılır bu koku ve hızlanır adımlarım o tarafa.Düşerken kanatlarının altına sıkışan rüzgar ben yaklaştıkça arttırır şiddetini,uçmaya başlar gördüğüm herşey.Önce bir ağaç veda eder toprağa,peşine bir evin çatısı,baktı ki korkmuyorum en son başıma savurduğu o taş parçası,hatırlamam sonrasını.Gözümlerimi açışımla başımda biriken kalabalığın ortasından gülümser mavi gökyüzü.Bir anda sıçrar dikilirim ayağa,sendelediğimi görünce kalabalıktan biri elini uzatır dolar belime,'Dur! yavaş kalk,başını çarpmışsın' der.Parmaklarım uzanıp yoklar alnımın kenarını,elimde bir kan lekesi.O meleğin kendisini görmeyeyim diye savurduğu taştan kalan tek ispattır bu.Anlatırım kimseler inanmaz.O melek tekrar gökyüzüne çıkabilmek için kanat çırpar ve buram buram kokusu girer penceremden bazı geceler,bense inatla arar dururum.Bir kuş kanat çırpar kalkar dalından yalnızlığa,anlarım ki sürekli yer değiştirip durmakta ve sabah olmadan bulmam gerekir onu.Oysa o koku penceremden her içeri girdiğinde kalkıp peşine giderim,her gittiğimde sabah olur ve ellerimde kan lekesi...
..

Devamını Oku
Kerem Yüce

Aorttan geçmezdi kan susarken dilin; üstelik tek devreydi hayat yoktu rövanşı.Günahı yoktu sevgi uğrunda yitip giden papatyaların,peki ya her acıttığın kalp uğruna kırdığın o kırmızı güllerin? suçu yoktu sevmelerin ne de sevgiye kurban seçilenlerin.Belki bir gül aldım sana ya da yoldum kırdan bir papatya,bülbülün o güzel sesini,kelebeğin yaşama sevincini çalma pahasına.Ve sevdalar düşünce gönlümden bir bir anladım ki gidenin yeri dolmuyor yüreğin odalarında.Şimdi ne zaman feryat eder gibi öten bir bülbül görsem biliyorumki bir kalp kırılmış ve bir kuşun umudu çalınmış bu diyarda.Sokaklar ıslak,elektrik tellerinde tek bir kuş yok,sevdalar terketmiş bu kenti,deli gibi yağan yağmuru,bir tohumun çiçek açısını ve bir kuşun çalı parçası taşımasını beklemeden.Gidebildiğin kadar uzundur,durduğun kadar yakın ve düşünebildiğin kadar nefestir göğsüne,bazen de bir kuş olur uçar hayaller.Yüreğinde kır bahçeleri,zemheri olsa da mevsim,kırağı da düşse ansızın gözlerine; sevdalar rüzgar gibidir ne kadar kapatsanda gönül kapını sızar hücrelerine..
..

Devamını Oku
Pınar Önalan

Simli Resim





....Bu aralar ne mi moda....
..

Devamını Oku
Mustafa Usta2

Senin gibi yari severdim ama
Şansına küs artık tövbeliyim ben
Uğruna canımı verirdim ama
Şansına küs artık tövbeliyim ben

Söz verdim bir kere asla cayamam
Kalbimdeki köşke seni koyamam
..

Devamını Oku
Ayhan Yavuz Açıkgöz

Saate bakar durur küçük kuş, saate bakar durur...
Saat hep onikiyi vurur...
Ve küçük kuş hep dışarıda durur...
Oturur...
Saate bakar durur küçük kuş, saate bakar durur...

Hep tedirgin ama mağrur...
..

Devamını Oku
Suna Doğanay

Anneme uğradım, sonbahardı. Anılarla sürüklendi ayaklarım. Taşlı, topraklı, hüzünlü yollara. Bir ziyaretçisi vardı, benden önce gelmiş. Mezar taşında küçük,minicik bir kuş.Onu bekliyordu, belki de hiç gitmemiş.
Belki de bekleyecek, sonsuza kadar. O, kuşları çok severdi, kuşlar da onu.Vefalıydı dostları, apaçık. Son dostu soğuk taşlar üzerinde.
Yağmur başladı, inceden inceden.Hiç korkmadı, küçük kuş. Keyiflendi beni görünce. Şarkı söyledi, kendi dilince. Anlamıştı, tanımıştı beni. Ben de onu..'Merak etme', diyordu sanki bana.Annemi bekliyordu. Bekleyecekti, sonsuza kadar.
Seni seviyorum, küçük kuş.Şarkı söylemeni de seviyorum. Yağmurda şarkı söylemeyi de. Dua ettim ardından, şarkı söyledim. Duydu mu, bilemem mevsimsiz ötüşümü.Gördü mü, yağmurun saçlarıma dokunuşunu....
Anneme uğradım ayaküstü. Yalnızlığını paylaşmaya. İçim buruktu giderken. Gönlüm yaslı. Onunla birlikte göçüp gitmişti, pek çok şey. Yalnız bulacağımı sanmıştım onu, yapayalnız. Oysa bir ziyaretçisi vardı. Benden önce gelmiş. Belki de hep oradaydı. Son dostuydu, annemin..
Yüreğim hoştu ayrılırken. Mutluydum, şendim çocuklar gibi.' Sevgi' koydum, minik kuşun adını. Can dostu annemin, sevgi kuşum.Yalnız değildi anneciğim.
Sözde ayaküstü uğramıştım. Zaman su gibi aktı, geçip gitti zaman... Gölgem kadar kısaydı saatler. Yağmurda şarkı söyledik Sevgi kuşumla. Şarkılar yağmurla karıştı. 'Git' dedi, Sevgi kuşum... Gözün arkada kalmasın...Döndüm, tekrar baktım giderken.... O, halâ bekliyordu.. Halinden memnun..
..

Devamını Oku
Yusuf Önder Bahçeci

Bir kuş gibi, uçup gittin ellerimden, ellerimden,
Gülmemeye yemin ettim bu değil kaderimden,
Her gün ölür ölür dirilirim böyle si kederimden,
Bir kuş gibi, uçup gittin ellerimden, ellerimden,


Seni çok seviyorum deseydim böylemi olurdu,
..

Devamını Oku
Ahmet Yozgat

1/:
'Yolculuk nereden minik kuş? '
'Uzaklardan, ta uzaklardan...'
2/:
'Nelerden kurtuldun minik kuş? '
'Tuzaklardan, tuzaklardan...'
3/:
..

Devamını Oku