Gamsızların kulağını çınlatma,
Boş konuşup hiç kimseye dinletme,
Aklım bana yeter bana anlatma,
Küs olanın Cemde Demde yeri yok.
Ne gerektir başın düşünce dara,
Akıl almaz hayret derim bu zora,
..
Hakiki saadet yakalanması güç bir kuş
Bunu anlayınca insan oluyor bir hoş
Çok yükseklerdedir bu pırıltılı kuş
Onu yakalayamazsın yazık boş
Beyhude istersen, senelerce didin koş
..
Bir kuş olsam
Salsam kanatlarımı
Maviyi görmekten esrik
Bir kuş
Uçarı
Bulutla oynaşmaktan
..
UNUTMAK
Mazi ellerimde bir kuş uçtu uçacak
Öyle unutacağım ki seni aklın duracak
Bir daha yok sana koşmak sarılmak
Bana düşen kaş çatıp, dudak büküp darılmak
..
Doğan gün batacak bir akşam
Ne oluyor da desem bir de şaşırsam
İsterki bir dünyayıda aşırsam
Hele bir dakika düşün sadece bir an
..
Serseriydi.
Martıya benzer kuşlar isterdi.
Dalıp dalıp enginlere...
Kuş oğlu insan,
Kıvır kıvır deniz saçlarının arasında,
Martıya benzer kuş olabilseydi,
Akdeniz’den dalıp bir çırpıda,
..
Güneşin tam batmaya yüz tuttuğunda
İnsanın karanlıktan korktuğunda
Gelirim anne
Ya göçmen bir kuş kanadında
Ya da güneşin tekrar doğduğunda
Sabırdan yüküme yükler eklendi
..
Pencerende bir kuş olsaydım,
Beni içeri alır mıydın?
Belki beni çok severdin bir kuş olsaydım.
Belki biraz besleyip geri atacaktın dışarı,
Kuşlar özgür olmalı diyerek.
Belki de beni bir kafese koyacaktın.
Ben zaten kafes olma bile,
..
İnsanlardan tabiatın talebi
Kuş gribi,
Belki de deprem gibi.
Yuvadaki kuş bebekler
Açıyor gagalarını
Ve yem iletiyor anneleri.
..
Çarpıyor bir kuş yüreği,
hapsedilmiş kafes içinde.
Ötüşü bir hoş,
uçuşu bir hoş geliyor hapsedene.
Özgür olsa kuş,
kanatları ülkeler katedecek,
..
Havadan bir kuş geçti
Hey
Hey dedim kuşa
Ağzında nükleer bir mektup
Gülüyordu insanlığa
Sizler derin bir uykuda
Çene yarıştırırken ufacık çıkarlara
..
Yakıştırma doğaya, düşünme olmaz diye
Kalbimin ritmi yok artık
Ani gidiş gelişlerde sadece aşkımız gibi
Bir yürek hayal et, ürkek bir kuş olsun
Bedeninin en hassas noktasından
Yüreğinden asılmış bir kuş gibi asın
Yaşamım sona erecekse...
..
Kuş olan balonlarım vardı
Çocukluğum bal oldu dedemle
Kuş olan balonlarım vardı
Dedeler hiç unutulmasın
Çocukluğum çok gül oldu dedemle
..
Aramızda ne var biliyormusun? apayrı iki samaşık...ben birinden tutuyorum yaşamı, sen diğerinden...aramızda seninle kaç asrın oluşturduğu göç tufanları var.ben bir şehre giderken sen beni bekleyen olamazsın.aramızdaki düşünsel suç belki; birimiz söylese sevdiğini yargılanacagız..........Tutulmusuz biz bir esir magrasında ayaklarımızda afrika zencilerinin izleri var ve biz hala yasak askı yaşamakta...aramızda ne var biliyormusun kavusulmayacak kahrolası yollar...bir ucagın iki motoru arasında sevgimiz, kus surusune yakalanıyor kalkıs anlarımız ve bilmem tam kavusacagız derken bilmem kac bin fıtten dusuyoruz...Aramızda senin anlatamayacagım uzunlukta yol hikayeleri var anlatmaya çalışıtğımda yanımda olmayacagına inanmak gibi...ve ben seninle tek düzelik yaşamda iki kişilik aşk oyununu oynayamıyorum...aramızda insanoğlunun yaptığı bütün savaşlar kan dokuyor sevgimize.Ucurum boylarında bir şehrin tam bağrında sokak çocukları yatıyor mutamadiyen bir aşkla sonra şehir aydınlanıyor kahrolası bir şevkatle seviyor evlatlarını...Aramızda bir dünya dolusu insan var kaç milyar adında bir ihtişamla...biz seninle bir kefeyi değil, yarım kalmıs sevgilirimizi dolduramıyoruz oysa.sevmek istemezmiydim seni ama aramızdaki sınıf farkını yok etmek için once sevişmemiz lazim...
..
Kanadı kırık bir kuş tu yüreğim.
Uçtu kondu ellerine
Gözlerim gözlerin de,
Sevgi dilendi; aşk dilendi delicesine
Çırpındık ça çırpın dı ellerinde çaresizce.
Uç git... git uzaklara, git gidebildiğince.
..
Gözler beyaza hasret
Tertemiz rüyalara
Acı, bize yardım et,
Götürüp uzaklara...
Uçur bizi beyaz kuş,
Götürüp uzaklara...
..
Bu gece misafiriyim yine yalnızlığımın,kapattım ışıkları sımsıkı sarıldık birbirimize...Doya doya okşadım saçlarını yaslamışken başını göğsüme ve başladım hayallerimi bir bir anlatmaya.Ben anlattıkça susuyordu o,duvarlarsa dinliyordu tüm dikkatiyle.İkiyi vuruyordu saat sızdığında omuzumda yalnızlığım.Usulca örttüm üstünü,ellerim kelepçeliydi ellerine.Birden hayallerimin en güzel yerine gelmiştim; senin olduğun yere,kalbimin sesi inletmeye başlamıştı odayı...Ve bir ses,telefon sesi geceyi yırtıp sokulmuştu sığınağıma,cevapsız aramaydı üstelik gizliydi numara.Kim düşünürdü ki beni yalnızlığımdan başka,o da uyuyordu zaten koynumda...Mevsimler arasında geziniyordum,kısaydı zaman yetişemeyecek kadar hızlıydı anlatırken hayallerimi...Yarımdı hep hayallerim ve uzaktan uçup gelen bir kuş tamamlıyordu hikayelerimi,bense razıydım beklemeye yalnızlığımla birlikte bir bedende.Yanıyordu geceler alev alev sessizliğin hakimiyet kurduğu bu karanlık odada.Ve seni düşündüm; güvercinler uçtu penceremin önünden,yüreğim kanatlandı kondu beyaz bir buluta,üstelik gecenin bir yarısında aldırış etmeden yağmura...Göz kırptı yıldızlar bir bir ve dilek tutmam,yeni hayaller kurmam için yer değiştiriyorlardı usulca...Unutuyordum dış dünyayı günlerdir aynı odada sabahlarken yalnızlığımla.Mutlu olmayı öğreniyordum hatrıma düşen,gönlümden düşmeyen günlerimle.Merhaba derken sabaha gamzelerime dolmuyordu yaşlar...İyileşiyordu kapanmaz dediğim yaralar ve artık korkmuyordum karanlıklardan.Geri dönmüştü gölgem,gözbebeklerim yıllar sonra parlıyordu ilk defa ve ben artık düşünmüyordum gideni,gidip geri döneni,gittiği yerde beni bekleyeni,geceler sarmışken hayaller doldurmuşken tenimi...Vefa adında bir duygu kalmamışken,sevmelerin yalan olduğu bu şehirde yaşatamazdım artık o yitip giden,insanların özlemle aradıkları duyguları ve işte verdim kararımı:artık vazgeçtim kendimden,bu sabahtan sonra hiçbir farkım kalmadı duygusuz kimselerden...
..
Bir kuş olsam
Uçabilsem bulutlar üzre
Kanatlarıma sırma sırma
İşlense sevgi ve barış
Seyretsem Dünya'yı biteviye.
Ben insanlara baksam
Onlar da bana baksa.
..
Ceviz sandıkta bir kuş çeperden çepere kanatlarını gerdi, dantellerinden silkti tozlarını. Sızgın ışıkla buluşmadan ne çok beklemişti ayıp düşlerde, kaç yıldır ezilmişti şu kitabın altında ıssız nefesi. Kırmızı kırmızı gerinecekti ki, bir fiyonk oturdu boğazına... Tüyleri ürperdi.
Nasıl da süslüydü, buraya konduğunda. Geçmişsiz ve geleceksizdi. Vitrinden koparılmış toy bir salkım gibiydi bedeni. Rengini, sevdiğinin elinden içerken köpürecekti. Düş sulara gebe teni donacak, donanacaktı azgın sularda. Oysa tan arası sandığında sinmiş, gencecik bir filizin büyümesini ve gelip kendisini bulmasını bekliyordu yıllardır. Zincirini kırmak için biliyordu tırnaklarını.
Olsun… Gülümsedi. Yastığını yokladı. Evet, biraz kaymıştı son depremde, ama halâ oradaydı. Anılarını giyinmiş siyah beyaz vesikalıklar, altında şöyle bir kımıldadı.
Hah işte! … Nihayet... Ayak sesine tutunmuş gün ışığı…
..
Ne vakit gelsen aklıma
Bir kuş yüreği gibi çarpar kalbim
Tüm takatim kesilir, kalmaz halim
Ne vakit gelsen aklıma
Uçar gider hayaller, boş kalır gönüller
Hoşça kal derken hayata, solar güller
..