Keklik dalda, yar dağda
Arılar hep hayhayda
Hiç böyle yar mı olur? ..
Kuş kovanda, “YAR” balda.
Aralık 1998
..
Kustatlim büyüdü ve annesine anne beni Türkiyeye gönder. Tamam oglum dedi annesi
gelecek sene gideriz. Ertesi sene oluncada gidilecek gibi degildi. Yaz aylarinda yukariya
tirmanan bilet paralari ailece tatile gitmelerini engelliyordu. Kus tatlim tutturdu siz bana
söz vermistiniz ben gitmek istiyorum. Siz gitmiyorsaniz yada gidemiyorsaniz beni ilgilendir
..
Hiç unutmam acı bir
çığlıkla uyandı sabah
bir kuş sesi değildi/kuşlar
çığlık atamazdı öldürülürken
sessizce teslim ederlerdi ruhlarını
koparılıverirdi başları bir anda
bir kuş sesi değildi bu/olmamalıydı
..
Küs değilsen kendine
Konuşabilirsin kendinle
İyi hissedeceksen konuştuğunda
Kendiyle konuşana deli diyorlarsada
Varsın ne derse desinler halam oğlu
Doğru olan hissettiklerin
Ben küs değilim kendime
..
Gökyüzünde süzülen kuş,
Her şey çok güzel olacak.
Savaş yerine barış,
Karanlığa aydınlık,
Galip gelecek...
Çok değil yarın,
Ağlayan o çocuklar gülecek...
..
Evvel zaman içinde,ben doğmadan evvel dünya haşır neşir imiş.Hayat öyle zamana erişmiş ki,ninem kalbur saman içinde holuzla buğday eler iken,şu fani dünyaya gelmiş,ağlayarak gözümü açmışım.Anam beşiğimi tıngır mıngır sallar iken büyümüş,zamanla tıpış tıpış yürümüşüm.
Eee çobanız ya gari,develer dağda tellal gibi bağırıp dururken,pireler keçi sırtında berberlik yaparken,Keneler itlerin kanını emip,yavsılar koyunların sırtında maç yaparken,eğrilceler at koşturup,böğelekler sığırlara talim yaptırırken,ben de Yörük Obasındaki çadırdan çıkıp; az gitmiş,uz gitmiş,dere tepe düz gitmişim.Bir de geri dönüp baktım ki; bir arpa boyu yol almışım,sonrada düşünüp hayale dalmışım.
Aylar ayları,yıllar yılları,günler günleri,ben zamanı kovalaya dursun,bendeniz de bip ekin boyu uzamış,koca eşek kadar bir çocuk olmuşum.Mal ardında elimde sapan kuş avlarken,nara atıp kız tavlarken, günler gelip geçmiş.Aaa o da ne? Bir bakmışım okullu olmuşuz.Sınıfları doldurmuşuz.A-B-C derken heceyi yardık ab’ci olduk.’’Uyu uyu yat uyu’’derken yıllarca yattık uyuduk.Uyuya uyuya,Amerikanın süt tozunu içe içe böyüdük goca delikanlı olduk.Orta mektep,lise yılları derken gönlümüzü ülkü ateşi sardı.Genç yaşımızda vatan sevdasına düştük.Yıllarca bu sevda ile koştuk.Sonra üniversiteyi kazanınca da kendimizi ülkü diyarının Genç Osman’ı bildik.Seksende dövlet baba bir şamar oturttu ki bize,feleğimiz şaştı.N’olduğunu anlayamadık.Ondan sonra lök gibi oturduk yerimize.Sonra muallim olup çıktık memleket turuna.O yer senin, bu yer benim diyar diyar dolaşıp kah Evliya Çelebi olduk,kah Karacoğlan misali sevdamız uğruna gurbet ellerde çile çektik.Sonra da evlenip çoluk çocuğa karıştık.Yine ‘’Vatan millet Sakarya’’sevdasıyla at koşturduk hayatın çıkmaz sokaklarında.Güya milletin hak bağıran sesi bizdik.Ne söyledikse olmadı.Varıp gurbetlere gittik.Gurbet ellerde yıllarca dağların ardını yurt bildik.Kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde mekan kurduk. Anadolu’nun ıssız izbe yerlerinde gezip durduk.Alın yazgısının,kaderin ardına düştük.Ömrümüzü verdik bir kutlu dava için.Memleketimiz kalkınsın,Türk Milleti refaha erişsin,dert görmesin dedik.Dertlerden yılmadık,gurbete aldırmadık.Hep başımızı dik tuttuk,metin olmaya çalıştık.
Aradan yıllar geçti.Eski köprülerin altından akan sular kurudu artık.Biz de yorulduk gayrı.Zaten kendimize de kendimizin kalmadı hayrı.Sonun da memlekete doğru yolumuz düştü gurbetten döndük,sılaya gelebildik.Konya’da İrem Bağı’nı dolaştık,Fethiye’de Eren Dağını dolaştık.Bir kurt gibi çıktık yaylalara.Seslenip gem vurduk duygularımıza yıllarca.Memleketin delisiyiz dedik olmadı.Milletin velisiyiz dedik olmadı.Biz de gönül muhabbeti ile hayata dair not düştük sevdamız üzerine.Başımızdan geçenleri anlattık.Erenler meclisinden dem vurduk.Aşk-ı muhabbet ile sohbet eyledik.Kırk sene sonra yüreğimizden süzülen nağmeleri yazdık ki,cümle alem okusun ibret alsın diye.
..
Sevgililer Günüm 365-366-367- böyle devam ediyor seni gördüğüm gün başladı. Bir iki yıl derken üç yıl dört yıl... daha da devam edecek. Günümü şahane yapıyorsun gecelerimi gün. Yani gecelerim de şahane oluyor senle seni düşününce içime bir koku salınıyor nergis kokusu. Ruhum ateşlerde yanıyor. Odam yatağım perdem masam kalemim telefonum sen kokuyor. Çıldırıyorum.. odalarda duramıyorum. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemiyorum. Mutfağa gidiyorum bir bardak soğuk su içiyorum. Buz gibi sular serinletmiyor içimdeki yangını. Balkonlar esintisiz meltemler kıpırtısız lodosa bile bana mısın demiyor tenim. Hastaymışsın Sevgili şimdi öğrendim. Gece rüyamdaydın. O gittiğimiz deniz kıyısına gitmişiz yine. Güneş yakmış tenini yine. Birden seni göremiyorum deli oluyorum denizde kıyı boyunca koşuyorum bulamıyorum. Demek ki sen hastaymışsın demek ki deli olmam bunaymış. Sen hasta olursun da ben gelmez miyim sen hasta olursum da ben ölmez miyim. Birazdan ordayım. Öpücüğümün ne kadar sihirli olduğunu unutmamışsın. Elbette "uf'unu" hemencecik geçireceğim. Yine yürüyeceğiz denizi seyrederek kim bilir belki yine bir uçak inecek bulutlardan süzüle süzüle. Ben sana bulutlardan süzülen uçağın ne kadar yakınlaştığını göstereceğim elimle. Sen elimin gösterdiği noktaya eğilince içim ürperecek değince saçların yüzüme. Saçının teli bile vücudumu titretmeye yetiyor Sevgili. Bendeki sevgin o kadar büyük ki içimdeki çağlayanlardan kova kova su taşısam yemyeşil çınarları sulasam yüreğime açtığın bahçelerden sana kucak kucak çiçek toplasam sarı düğün çiçekleri. Saçlarına taksam bir bir. Aralarına gökyüzü yerleştirsem. Dudağına öpücük kondursam en çocuğundan bilmem söküp atabilir miyim içindeki hüznü. Sen üzülme Sevgili hiçbir şeye. Sen benim her çaldığımda açılan kapım sen benim en güzel hediyem sen benim en saklı anımsın. İyice susadım sana Sevgili Sensizlik de kötü. Özlüyorsun söyleyemiyorsun istiyorsun gelemiyorsun. Gece oluyor. Sende de böyle mi oluyor bilmem gece daha bir lacivert saat on ikide. Sonra birden yıldızlar nerden çıkıyorsa gökyüzüne dağılıyorlar. Tenine dökülen simler gibi. Tüm gökyüzü tutuşuyor. O anda bir kuş olmanı istiyor bu gönlüm. Uçup yanıma odama konmanı. Ya da kuş olup uçup yanına gelmemi. Gel kurtar bu beni.
"Kahve içmeye gelebilir miyim? "...
15 Şubat 2015
..
Kuş yoruldu
Kuşça uçmaktan
Konarken elini açtı
İnsan
İnsanca
Kuş
İnandı insana
..
Seni sevmek ne tuhaf,
Yüreğimde kuş tüyünden gemiler yüzüyor bazen.
Bazen dörtnala atlılar koşuyor.
Ve bir noktadan sonra
Gemileri çekiyor atlılar
Kuş tüyünden yüreğim dörtnala
İşte tuhaflık burada.
..
kuş açtı seyir defterini
sandığının en dip köşesinde
bir ağlama sesi...
gökyüzünü tutuşturma niyeti gibi bir şey
geçiyor gibiydi içinden...
kuş, gözünde rutubet -öyle parlarken-
..
Bir kuş misali, uçup gittin ellerimden,
Seni sevdiğimi diyemedim bil ki ben,
Senden sonra gülmedim, derdimden,
Bir kuş misali, uçup gittin ellerimden.
Bir bilebilsem sevdiğini mutluluk olur,
..
İsterim Allah Peygamber bağışlasın beni
İstemeyerek utanıyorum Müslüman olduğumdan
İsterim Atatürk ulu önderim affetsin beni
İstemeyerek utanıyorum Türk olduğumdan
Yaşasaydım Afrika balta girmemiş ormanlarında
..
Kırmızı ışık gibi duygu trafiğinde
Önümü keserek yandın da yandın
Küs olana herşey sanki güzelmiş
Diyerek küslüğe sende inandın
Bırak ta geçeyim o gül yüzüne
Kaçırma ne olur kirpiklerini
..
Kuş yuvasını yapar ya,
Ailede öyledir.
Sevdiklerinle mutlu olursun ya,
İşte o senin ailendir.
Anne, baba,
Abla, kardeş,
..
Bir alıcı kuş gibiyim göğsüm poyrazda, açmışım kanatlarımı
Rüzgar taşır beni yükseklere, bir alır bir bırakır yere
Sazlıklar dalgalanır, göl çırpınır, kuşlar yayılır suda,
Yeşilbaş ördekler güder yavrularını suda...
..
Erciyes başında kar var, bora var
Yüreğimde bir kapanmaz yara var.
Ne arayıp, ne hatırım soran var,
Yuvasız kuş gibi kaldım başıma,
Denizler dayanmaz şu gözyaşıma.
Erciyes bir gelin salınır durur,
..
Eger bir kus olsaydim
Ilk isim sana ucmak olurdu
Olamiyacagima göre
Basladim yine kara kara düsünmeye
Diyelim ki bir kus oldum
Ve sana ucmaya yola koyuldum
..
BU ADAM
yağmurlarda ıslandığım dan beri
gözlerim güneşe küs...
savaşlarda yenilmişim ben
bu şehirde kaybolmuşum neye yarar.
uzaklarda yittiğim den beri
ayaklarım yollara küs...
..
Abanmış bir dala
bu/dala
bu dal bu kuşu çekmez
uçurur kuşu
kuş
kuş ama
..
Söğüt ağacında bir kuş vardı,
Kalbi pır pır diye hiç atmadı.
Düşünceli, ürkek ve tedirgin,
Gelip dalına hiç konan olmadı.
Söğüt ağacında bir kuş vardı,
Hayata küstü, kanat çırpamadı,
..