Aklımda ki bütün ağırlıkları atsam
Kuş gibi hafifleyeceğim
Kuş beyinli deyip geçme
Bilirmisiniz kumruları
..
sevği ile gelen barışa
bir kuş uçuraçağım
annlamsız bu savaşa
bir kuş uçuraçağım
dildek igüzel türküye
aşk ile ben sevğiye
..
Bir dağ gördüm, yerine ağırdı
Bir gece vardı, sabaha tan ağırdı
O siyah saçları, o gecede ağırdı
Dağ ağırladı geceyi, gece dağı
Bir kuş gördüm, güzel ötüşü vardı
Uçtu da menziline erken vardı
..
Ağaç ağaçtır
Kuş da kuş
Ya içimdeki ürperişler
Çetin Özdemir 10.06.1984 Karacabey
..
Kuş beyinlidir yüreğim,
Yuvasını yanlış yere yapacak kadar...
Gagasında umut dolu çalılar,
Yuvası kanatlarına zarar...
Kuş beyinlidir yüreğim,
Bilmez göç nedir...
..
Ben gece yaşayan bir kuş.
Zayıf ürkek şaşkın.
Bulurum ama kendimce bir dal.
Oda zayıf kırılır hemen.
Dedim ya olumsuz bir kuş.
Karanlıkta saklanan.
Gün yüzüne çıkmayan.
..
Sevincim kuş olur
Bana gelen bahardır
Sevincim kuş olur
Seccadede bir çocuk görsem
Sevincim kuş olur
..
Bir delinin rüyası gibi çatlak şarkılar var bende. Marazi bir su boşalır testilerimden. Yürürüm yürürüm susarım. Ellerimde bir damla su, ayaklarımda derman kalmaz. Bütün çabalarımın sonucunda, ellerimdeki testiler gibi kırılırım. Sokağa dökülürüm. yine de bir damla su çıkmaz bedenimden. Çünkü kurutulmuş bir gül gibiyim hayat kitabının içinde. mutluluğun güneşi her sabah doğarken penceremde, bir baktım sen kızıl bir renk olmuşsun perdelerimde. Ne kadar güzelsin derken, bir deniz dalgası, bir martı sesi oluverdin beynimde. Seni düşünmek denizler kadar engin, mavilikler kadar serin, güneşin doğması kadar kızıl bir düşünce olur bende. Ne olur beni hiç terk etme. Çünkü o vakit med cezir olur hayatım.
Sen çekilip giderken, sahilimde ne ayak izin ne de endamından bir iz kalır. Tüm kumsal dolar ciğerlerime. boğulurum sensizlikte. Kalbim yuvasından yere düşmüş bir kuş yavrusu. Gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi. Gözlerim uçamamakta. Bakışlarım ağacın altında, soğuktan nemlenmekte. Ağladığımı sanmayın sakın, gözyaşları beni hiç ilgilendirmemekte. Bir ağaç, duygusal bağ kurmadığı meyvelerini kuşlara kaptırmakta. Ne nefret ne sevgi var içinde. Ben ağaç altında çırpınmaktayım. Ağaçta bir kıpırtı yok. Gölgesi karanlığı resmetmekte. Çiçeklerinde beyaz kelebekler gezmekte. Bugün ne kulağım ne gözüm. Yüzsüzlük böyle bir şey herhalde. Yüzümde bir gram ifade yok. Tartılsam, hafif gelir bana acılar: Acılar kefelerimde ölçüsüz. Bırakın beni ne olur. Sanmayın acılar beni borçlu bırakır. Öderim her kuruşuna kadar acıların bedelini.
Bana terazinin aklından söz etmeyin. Terazi duygularımın ve düşüncelerimin ağırlığını ölçemez. Bütün adalet sistemi nesnel olarak hep yanlış işler. Vardır bir kusur, matematikte. Matematik beni hep bir alt sayıya ve üst sayıya yuvarlar. Matematik bu yüzden küsüratlarımı görmek istemez. Bütün bilim dallarında çiçek açmak isterken, laboratuvarlarda hep kuru bir dal olurum. Kuru bir dal diye küçük görür beni insanlar oysa: Dalın hiç aklı yoktur; ama bir dahi ressamdan daha güzel çiçekler çıkartır ortaya. Bu sebepten ne dahilerle işim olur ne de bilim insanlarıyla. Kendi aptallıklarım yeter bana. Onlarla el ele verip halay mı çekeyim? Düğün dernek kurup, bütün dutları önüne dökmesine rağmen, bir bülbüle sevdiğini kaçıran damat gibi yeteneksizliğimle yatıp yeteneksizliğimle mi kalkayım? Öyle olmaktansa, bir kütük olurum. Kütükten yontarım kendimi. Bir kalem olurum. Yazarım, boşluğa kendimi. Yüreği boş olanlar o zaman anlarlar beni. Bir çift oluruz, bir çift söz oluruz seni seviyorum gibi beni anlayanla. Açarız beraber kiraz çiçekleri gibi ağaçlarda. Kuş yuvası olur evimiz. Yavrularımıza ve birbirimize duygusal bağlarla bağlanırız. Düşmeyiz bir daha yerlere. Bizi görenler dut yemiş bülbül gibi olur. Eski aşklar, altımızda dut çürükleri olur. Bizim değil başkalarının ayakları altında ezilir. Biz de kuş bakışıyla bakarız olanlara. Hakkında konuşmayız kimselerin. Çünkü dut ağacından iyi keman çıkar. Yontarım yine kendimi. Bir keman olurum. Özgür atların kuyruklarından yay için kıl alırız. Sonra ben çalarım, sen söylersin. Bir senfonik mutluluk yaşarız. Şarkılarda koşar, şarkılarda coşarız. Ey sevgili kibrit kutusuyla toprağa gömülen kelebek gibiyim. Öyle çaresizim ki ne bir ateş yakabilmekteyim karanlıktan kurtulmak için ne de bu cehennemden kurtulabilmekteyim. Kibrit kutusuyla toprağa gömülen kelebek gibiyim. Ne ateş gülleri çıkmakta benden ne de pervane gibi ateşler içinde yanmaktayım. Ah bakışları cehennem gülüşleri cennet olanım. Sakın gülüşlerime aldanma. Ey sevgili eğer ateşimde yanmak istersen beni öperken gözlerime bak ve sakın korkma.
..
Taş olur Şevincim
Sevinci kuş değil mi
Seccadede çocuk çiçek değil mi
Bana gelir bahar
Sevincim kuş olur
..
Evrene rezil olduk, uzaylı kuş öldürdük,
Marketin raflarında, çok uzaylıyı üzdük…
Büyük hata yapılmış, kuş sanıldıklarından,
Özür bile dileriz, kendi tarafımızdan…
(2012)
..
EY DELİ GÖNÜL
Dünyadaki benim tek dostum derken,
Sende mi küs oldun, ey deli gönül!
İçimdeki yangın yakıp küller ken,
Sende mi küs oldun, of deli gönül!
Ahlarla, oflarla bitecek ömür.
..
Bir kuş intihar eder
Kalbimin balta girmemiş kuş cennetinde
Ve ben hasret çekerim
Dünyanın en sensiz yerinde
..
Sedir ormanlarında gezsek senle kimse görmese,
Sadece kuş sesleri olsa, isterse yağmur dinmese,
Rüzgârlar konuş sa Gül seni seviyor, seviyor dese,
Sedir ormanlarında gezsek senle kimse görmese,
Sadece kuş sesleri olsa, isterse yağmur dinmese...
..
Ben şimdi ölmeye gidiyorum
Küs değilim
Yaşamı seviyorum
Aldım sesimi gidiyorum
Sevdiğim bütün insanları da götürüyorum
Eşyalarla işim olmaz
Sahi sana küs değilim
..
Bir gün çekip gitmeyecek miyiz şu Dünya'dan
Ardımızda kaskatı iskelet bırakarak
O gün neresinde o güzel gözlerin iskeletin
Neresinde kadife tenin
Küs müsün
..
İnsanları değiştirmek için mücadele etmeyeceksin! . Mutluluğun için bir takım şartların yerine gelmesini istemeyeceksin! . Hazır mevcut imkanlarının sağladığı mutluluk çizgisini görmeye çabalayacaksın! . Bir çiçekçi dükkanının önünden geçerse eğer yolun, müşterilerin beğenisine sunulmuş, sergilenmekte olan çiçeklere bakmadan geçme ve varsa imkanın, saksıda yetişmekte olan, beğenini kazanan bir çiçeğe gönlünü kaptır ve yaşadığın zamanın ötesine geç ve gönül verdiğin çiçeğin yavrularını düşün ve de gelecekte çoğalan çiçek yavrularının insana kazandırabileceği huzuru ve umudu düşün! . Aynı hislerle ve duygularla, kuş satan bir dükkanın önünden geçmekte nasip olsun sana! . Aynı hislerle ve duygularla, kitapçı dükkanının önünden geçmek de nasip olsun sana! . Bu söylediklerimizi yapabilmişsek eğer; kendi varlığımızı önemsememizden dolayırıdır, diyorum ben kendimce! . Yani; kısaca mutlu olmak için kendine zaman yarat! . Yani; kendini önemse ve çalışmanın verdiği tatlı yorgunluğu, bir çiçeği seyrederek, bir kanatlıyı besleyerek veya bir kitabın sayfalarını çevirerek üzerinden atmayı dene! . Alışkanlığın edindiğin bazı küçük uğraşıların olsun! . Sabahleyin ilk iş; kuşları yemlemek olsun! . Bu arada kendine güzel bir kahvaltı masası hazırla ve çalışarak geçireceğin ve çalıştıkça mutluluk veren, çalışabildiğin için daima hoşnut olduğun bir mesleği uğraşın edindiğini düşün ve biraz rahatla ve de kararını ver emekliliğini asla düşünemeyeceğin güzelliklerle dolu bir mesleğe! . Bir güzellik sunmuşsa yaşadığın hazır mevcut imkanların; biraz daha dikkatli olmamız ve düşünmek için kendimize zaman ayırmamızdandır! . Kendimizi önemser isek; emekliliğini düşünmediğimiz bir mesleğe adanmamız da kolaylaşır, diye düşünüyorum! . Bir ruhumuzun olduğunu unutmayalım ve ruhumuza güzellikleri sunalım bir çiçek ile, bir kanatlı kuş ile veya bir kitap ile! . Kendinle ve dünyadaki tüm insanlarla barışık yaşa ve kendini önemser iken azimle, başka insanların da kendini önemsemelerini sağla! . Bir kaç kaktüs ile; kaktüs çiftliği kurmayı başaran azimli insanlar var, ben onları tanıdığıma mutluyum! . Bir çift tavuk aldım ve bir büyüğüme sordum; "çiftlik kurmak için ne yapmalyım? ." dedim ve cevap: "yapacağını yapmışsın, çiftlik kurmak için bir çift tavuk olması yeterlidir! ." anlamında konuşmuştu o bilgisine güvendiğim büyüğüm! . SAYGILARIMLA! . TEŞEKKÜRLER! . İYİ Kİ VARSIN TÜRKİYE! .
..
Herkeste birine ait olma duygusu var fakat bende ne birine ait olma ne de birisinin bana ait olma duygusu var.Korkarım ki ben bu dünyaya yalnız geldim ve yalnız gideceğim.Çünkü kalbim her seferinde imkansız ve ulaşılmaz kişilere kendisini kaptırıyor ve sonuçta her seferinde yenilen ve yıkılan ben oluyorum.Lanet olsun bana ve benim gibi sevenlere.Çünkü benim gibiler her zaman yürekleri ile beyinleri arasındaki savaşta yüreklerini dinliyorlar ve her zaman da yürekleri ile beraber mağlup olan tarafta oluyorlar ve sonuç olarak yürekleri ile beraber hayata küsüyorlar.Benim gibiler her zaman kafalarının dikine giderler ve her zaman kendilerinin kazanacaklarını zannederler ve yine her zamanki gibi sadece ve sadece kendilerini kandırırlar.Benim gibiler hiçbir zaman yenilgiyi kabul edemezler ve gidenlerin arkasından sadece ağlar ve isyan ederler.Benim gibi gerizekalılar anlamazlar ki uçan kuş yuvaya bir daha dönmez ya da yere düşen yaprak ağaca bir daha dönemez ve yine benim gibi aptallar anlamazlar ki bir sonraki baharda yeni bir kuş yuvaya gelir ya da bir sonraki baharda o ağaçta yeni bir yaprak daha bir gür şekilde açar.Benim gibi gerizekalılar yukarıda verdiğim örnekleri bir anlasalar bir daha hayata küsmeyi bir tarafa bırak bu sefer hayata daha sıkı bir şekilde sarılırlar.Çünkü yeni bir bahar yeni bir başlangıçtır.
Her gelen bahar yeni ve güzel bir başlangıç fırsatıdır.(tabi ki kullanabilene ve kıymetini bilenedir.)
..
YUVADAN DÜŞEN KUŞ
Toprağın damarlarında ellerim, uzun süre öylece kalakaldım..Bir ressam özeniyle bakıyordum… Ana kokusu……Kardelenler ……..Ayrılamadım bir türlü, uzaklara gittim, gittim ama hep heybemde ümit vardı dolu DOLU..Dağlar aştım adını bilmediğim, isim verdim kendimce Gül dağı, Gönül dağı, pınarlarında susuzluğum gider dedim ama ne mümkün onlar benden susuzdu. Dertli pınar, tereli pınar, kör pınar, kuru oluk onlarında derdine uygun isimleri vardı….Hep yanımdaydı götüremediklerim.
Güzellikleri yazdım yarınlara dikilitaşlarla,kırılan kırıldı kalan gönüllerde yaşayandı….
Saklambaç oynadığım bu yerler kaç dervişe ev sahipliği yaptı da bir bana ayrı kaldı
Yüz kere demiştim belki tekrar tekrar buraları seviyorum. Olmadı bir türlü.. Yuvadan düşen kuş bir daha uçamazmış
..
Bana mektup yazma
Telefon etme
Görmeye gelme
Küs müyüz
Küs değil eski arkadaşız
..