Sevdiğin balıktan aldım
İlk oturduğumuz çay bahçesinde
Bir çay içemeden geçemedim
Tabi ki çıtır çıtır simitten de yedim
Hani
Hiç kimse
Senin gözlerinde
Bir şiir gibi takılı kalmamıştı ya
Hiç kimse omuzunda
Seni bir bebek gibi uyutmamıştı
dün müydü bugün müydü yoksa yarın mı
bir kadınla göz göze yüz yüze geldim
herkesin bir hikayesi var diyordu
senin hikayen nedir diye sordum mu
hayır
senin bir hikayen var mı diye sordum mu
Ne sil baştan
Ne de sıfırdan
Başlamak lazım bir noktadan
İki nokta üst üste koymadan
Başlamak lazım o andan
Ne hayatın kıyısından
İhtiyaç duyduğunda
Ara diye not düşmüşsün
Ama sigaraya çaya
Bir duble rakıya
Yoksa bir nefese ihtiyaç
Duyduğum gibi mi
arkanı dönmüşsün
bilesin
kimseye değil
sen
hayata küsmüşsün
şiir gibi filim gibi
Ben imkanlı aşklar için yaratılmışım
Şarkılardaki imkansızlar
Sana ait
Sana ait hüzün
Yanmak sana ait
Keskin balık kokusu ile
Boş mangalların
Sıcaklığında ısınabilir miyim
Dalabilir miyim denize
Yakamozların aydınlığında
Sabah balıkçı motorlarının uskur sesiyle uyanacaksın
Güneş yüzünü ağartırken martıların çığlıkları uykunu dağıtacak
Bir bardak çay olsa diyeceksin
Ama sen İstanbul’u yudumlayamayacaksın
Minareleri gölgen olacak
aşk İstanbul gibidir
kafan kalabalık başın döner
rengarenk bir dünya seni yedi kere imbikte süzer
anlarsın ki kapalı çarşıdır burası
girdiğin kapıyı sen seçersin
çıktığın kapı da seni seçer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!