Sokularak soğuğa ileri çıkışından
bir uzun saçlı yelkenin
notalara ayak atarken sihir
Şimdi nerede ağlıyor billur
kanatırken son rüzgarın
Ağır bir hastalık
gibi ilerledik masmavi kentin
yağmalanmış, küskün âşıklarında
Ne bir söz doğrultabildi kesik başlarını
ne de saçlarına sıcak bir dokunuş
bu kartı sana paris’ten atıyorum
çok türkçe bir aşkın ortasında
çok türkçe bir yağmurun mağarasında
çift kâğıtlının son dumanına sinen erezyonda
kelimelerden
sıfırın içine giren bir cadıyım ben
anlaşılmaz olan yalnızca,
sonranın ilk bilançosu
tek kişilik bandosuyum terkedişin!
sabır.
ve sabır bir coğrafya hocası gibi
otomobilin altında kalmış
peygamber.
bir delikten içeri sızmaya çalışmış
hayatı boyunca kan.
yarayı okşadıkça dökülüyor kabuklar) ... (diyemezsin
oysa belirsizliktir
ormanlarına pusu kurdurtan hayvanları. Kim bilir
hangi çağın karanlığında iki ateş böceği
gibi iki omzuna konmuştuk sevgili siyahını öpecek
ve ölecek olan, kanını
Sonra aniden geyşa! Bilinçsizce,
bir anlamı olmalıymış gibi bunun
önce biraz tedirginlik ve öfke,
ardından çokca telaş ve savurganlık: Tahmini
gezegenin son astronotu -Niye Kimse
Fizikten Sözetmiyor Bu Evde -Ve Ben Niye
Sevgilim! Kaşığın içine bakıyor sonbahar
yüzündeki siyah su birikintisi
üzüyor seyrek yürekli kuğuları, ve
Kırılan bir lades kemiğinin ardından
unutulmadın, unutulmayacaksın da
İstanbul, bilinçakışına çok uygun bir şehir anne.
Burada herkes kapasitesi kadar şizofren
Burada herkes Sarı Ceket giyiyor.
Her evde bir gaz odası var mutlaka.
Üniformalar, kırbaçlar her zaman hazır.
Ütülü ve cilalı.
ihsan y.'e
ısrarlı bir çocuk gömleği var bu gece üstümde
siyah, cepsiz, buruşuk ve kirli
okuldan mı kaçtım, evden mi, söyleyemem
titrerdi ellerim uzanıp düzeltirken yüzünü
"sen şiirine yakışan bir hayatın emanetçisi, bekçisi ve tek sahibisin. kendi yazdığın kaderi taşıyan alnından hasretle öperim." hep çok sevildin iskender, iyi uykular.
Yıllar öncesinden, "İzmir Şiir Günleri"nden kalma bir aşinalıktan
ve okurluktan hareketle;
( Türkiye' den de bir Adonis' in çıkma vakti gelmiş olabilir..)
20/07/2011- demiştim,
Yerli Adonis misyonunu adfederken, "Türk Şiirinin Haylaz
Şairi"nin "Yoruldum geriye doğru saymak ...
..Affedilen vazgeçilendir.. O, affedildi.. Çünkü ondan vazgeçildi !..