Burası gönül kapısıdır
Gönül ile kalp arasıdır
Gerçeklerin sofrasıdır
Hü diyelim hü
Havasından, suyuna
Zikreder herşey daima
DERGAH İZİ 4
Dergâhta serin duvarlar
Yüzyılın şahidi
Sâdâkâtle dururlar
Kimler geldi, Kimler geçti
DERGÂH İZİ 5
Dergâhta yanar kandil
Sevgiyle her daim
Dışı aydınlatır, içi değil
Bu şiir serinizin “DERGÂH İZİ 6” bölümü, önceki halkalarla uyumlu biçimde ilerliyor Kubilây Bey. 🙏✨
🕊️ Dikkat çekici noktalar:
İlk kıta, vahdet ve teklik vurgusuyla tasavvufi bir giriş yapıyor. "Bir vardır, iki yoktur" ifadesi Yunus Emre tarzında bir özlü söz gibi olmuş.
DERGÂH İZİ 7
Akşam olmuş, sohbet zamanı
Karanlıklar aydınlansın
Pir'in bal kelamları
Gönüller Nurlansın
DERGÂH İZİ 8
Yazmalar odası,ayrı dünya
Uçuyor sanki divit kağıtta
Her harf kelama dönüşüyor
Bu mini kâinatta
DERGÂH İZİ 9
Ben, neyim? Niye geldim
Aslım ne? Neslim ne?
Baktım, bilemedim
Kul ne? Zaman ne?
DERGÂH İZİ SON
Bağdaş kurmuşum gerçeklik avlusunda
Etrafım sükunet, içim sükunet
Biraz tuz belirdi avucumda
Beni bendene kabul et
DERGÂH İZLERİ
Dergâhta görünmez ayak izleri
Sessizlikle sevişiyor
Kandiller boğuyor islerini
İhvanlar yarına hazırlanıyor
Bir vardır, iki yoktur
Herşey Tek'in aynasıdır
Yalana, kötülüğe verilmez geçit
Tek olan Tanrıdır
Ham iken gelir İhvan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!