Entel Kuyu
ilerisi yok
bu entel kuyunun
gel ey aşk
gel az gelişmiş bir tümörün içinde
Ey sesine kuşların tünediği
Elvedaya binecek son ürperti
Uçur nefesime değecek nefesini
Ve söyle
Durmadan büyüyen bu boşluk
Bir bahara beşik olabilecek mi
cinneti öteliyorum
ve gözlerine bakıyorum
sakin arı duru bir su anlamı katarak
benden sıyıryorum dünyayı
sana sunuyorum gecenin ve aklın
Söz ki; kantar tartmaz dimağa sığar
Hafsalam derdini bendime yığar
Akibet mazide ümidi boğar
Güfte olur kelam, yazar hükmünü.
...
Dilemma vehminden taşar şafağa
sanırım ölüyorum
çünkü sanırım annem ölüyor
ellerim kurumaya başladı yalnızlıktan yavaş yavaş
Sen ey dünya
Acuze bir kadın gibi girmişsin koluma
Ah bilemesin
Ne çok terliyorum
Basmamak için ayağına
içimde bir ağlayan söğüt gölgesi
zamanlar yırtıyorum senin sesinle
sabahlar akşamlar ve seherler boyunca
bir eksilmez yankı sesin içimde
sevgili
1
göğsünü bahara terket
duanı
akşamın yumuşak şefkatine zerket
zira
Dağılır sisi hayallerimin, utancıma günahkar gizler bıraktın.
Pişmanlıklarım vururken gönül sahilime,tövbekar izler bıraktın.
Ya,unutmak seni.hele perçemin gölgesinde can bulurken ümidim.
Yar! bahtımın hangi mevsimidir beklediğin.hilekar sözler bıraktın.
Paro mamalarındaki
tonton çocuk resimleri
gibiydi Zeynep'in yüzü
sırf bu yüzden köylü
Paro koymuştu adını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!