Sütre ve İnşirah
dehşeti gör
ve
yeryüzünü siyaha boyayan şehveti
Akif yine“Ela gözlüm”ü söylüyor.
Ben nasıl tarif edeceğim?
Gözlerinin rengini bile bilmiyorum.
Bir tek ruhunun rengi ruhuma uygun, ruh ikizim.
“Senden ayrı geceler” diyor.
Gecelerinin de rengini bilmiyorum.
şimdi biraz susmak zamanı senin için
benim için şimdi biraz ağlamak
geceden üstüme sindirdiğin her sihir
yerin yedi kat altında
ağlayan bir ormana dönüştürüyor aklımın yeşilini
Bir kırlangıcın kanı var ön camımızda
sanayi devrimi çünkü kuşların ölümüdür
picasso ve prezervatif işte tam da bu anda
bu anda bir kız ağzına bir cinneti almaktadır
cinnet modern bizi zihnin müstemlekesi kılan
cinnet modern bizi gümüş kaşıklardan alıkoyan
Arzuhal
Gıybet dudağına, koyma adımı.
Hiddetle, gözünden düşür yadımı
Ne olur! unutma al günahımı.
Verdiğin her mihnet, çul hükmündedir.
demedim mi rüzgar
kopar beni yeryüzü boşluğundan
**
gri yağmurlara
şehirden bir aykırılık korosu geçiyor
mecnunun kalbine basa basa
tiz den basa
Bahar adınla başlar gönlümde açar çiçek
Gül açılır seherde kokunu saçar çiçek
Güneş doğar kızılca kuşlar içimden geçer
Isındıkça yüreğim kar erir cemre uçar
Söz düşerse bülbüle gülşende gülü seçer
Kumlar suya yürüdü ateş çöllere aktı
Kerbela’ya yolculuk hararetli duygular
Kabarttı yüreğimi kuyuya taş bıraktı
Zeliha’nın düşünde Leyla’ya bürünen yâr
Sensizliğe ağladı içimden geçen nehir
Psij’in kıyısı geceden sessiz
Işıklar oynaşır bu ne ihtişam
Çağıldayan suyun girdabında giz
Su kuşları seker yorulur akşam
Kadınca eğilir söğüt
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!