Siz benim seçemediklerimdiniz
Gün oldu önümden geçtiniz, gün oldu ömrümden
Kaldıramayacak kadar ağır dert taşıyordu belki de başımız
Ya da yetmiyordu o an suyumuz aşımız
Bu yüzden göremedik birbirimizi
Bu hasretin sebebi
kimdir diye sordular
Aklıma senden başka
hiçbir isim gelmedi
Unutmak kolay ama...
Sen
Papatyalara konan rengarenk bir kelebek
Meleklerin kucağında bebek
Asgari ücretlinin avuçlarında emek
Aşkın orucunda iftarlık yemek.
Gülüşün ise bütün dillerde aynı,
Biriktirmek değil harcamaktı niyetiniz
Birine sevdalıyken diğerine meylettiniz
Hani kimseleri koyamıyordunuz Onun yerine?
Eski aşkınızı ne de çabuk yenisine devrettiniz...
Siz en iyisi yeni bir söz bulun
Çoğunuz için manşetlerde hatırlanmış,
Satır başlarında satırlanmış,
Satırlamış
Eş anlamlı serserilerdik belki de!
Kırmızı size bizi hatırlatıyordu,
Sensiz Eskidi Eskişehir
Umudun ortasından geçen Porsuk adında bir nehir
Gözlerin benziyor akan suyuna,
Biraz çamur, biraz da gizli bir zehir...
Bakışlarında doğmamış bir çocuktum
gözlerini her kırptığında
Zaman durdu, ben içinden geçtim
Yaşlandım sevdiğim
Nefretinde çöllere ağlayan bir yağmurdum
Yokluğun kadar hissediyorum varlığını
Beni hissettiğin kadar yoruluyorum seni sevmekten
soğukluğun söndürdükçe yürek yangınımı,
sözlerin şah çekmeden mat ettikçe beynimi,
Çırpındıkça batarken umursamazlığının denizinde
Sonunu görüyorum başlayamadığım sevdanın
Biri görecek korkusuyla
ürkek dudaklarım, dudaklarından toplardı kiraz.
Gülüşün, güneşten masumiyete miras...
Çocukların ellerinde uçurtmaların ipi,
izin ver tırmanayım yüreğine...
Sende yoktun herkes gibi hasret kaldım var’a
Siyaha renk demişler, öksüz kalmış kara
Düşmanım değilsin, düşmeyi mi bekliyorsun dara?
Bir kez olsun ara!
Senden armağan değil miydi açtığın yara? ...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!