Rûhum çekilirken yavaş yavaş
Göğsümde bir sancı "sen" diye
Eylül kırgın şiirlerini dökerken yerlere
Rüzgârda bir sitem "sen" diye.
Solgun bir güldü ömrüm.
Geldin kokladın ve can buldu hayatım.
Topraklar suya kavuşuyor
Sen gelince...
Bugün bir şiir ilişti gözüme.
Çok hoş kokusu vardı...
Sen gibi.
Bağrıma bastım,
Omzuma yasladım
Aldım kokladım gün boyu...
Bu sabah şehirde bir koku var!
Sen mi geldin?
Güneş başka bir şefkatle seriyor ışığını yeryüzüne!
Söyle sen mi geldin?
Kış yeni gelmişti
Sen benden vazgeçtiğinde, ben de senden gittiğimde.
Aralıktı;
Soğuktu, kırgındı, üzgündü...
Tadı yoktu şekerlerin, kokusu yoktu çiçeklerin.
Mevsimlerden sonbahardayım.
Gözümde hayalin,
Dilimde adın,
Kalbimde sızınla yollardayım.
Her yaprak ayrı bir hikaye anlatıyor bu günlerde.
Bugünlerde ben de öyleyim;
Seninle yüz yüze, göz göze,
Diz dize oturup konuşmak istiyorum.
Seninle sessiz sedasız,
Dudaklarımız kıpırdamadan,
Dillerimiz oynamadan,
Kulaklarımız duymadan,
Kapıyı çaldım!
"Kim o" dedi.
“Sen’im” diyemedim,
Cevap veremedim.
Sustum…
Sâhi gözlerin ne renkti?
Hangi dilde bakardı bana?
Unuttum…
Saçların nasıl kokardı?
Ve ben neden kendimden geçerdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!