…Güneş zoraki gülümsemelerle bakarken ufuk çizgisine
bir an gözlerim karardı, yavaşça aktım kendi içimde
nereye ve ne yöne gittiğimi bilmeden
vurdukça şavkı yaktı etrafı, ışıklar hare hare
kimliksiz bir gölge gibi bakıyordum çukurda birikmiş suyun yüzüne
sanki birini bekliyordum umutsuzca, gelemeyeceğini bile bile...
hemen her mevsim, belki de aynıdır akşamın ağlaması
yeni pencereler açılıp, gizler karışırken karanlığa
el sallardı yıldızlar yakamozlara, ay göz kırpardı hırçın dalgalara
ve kumsalda yalınayak yürürken bir başına, ne zor geçerdi zaman
uzak iklimlerden esecek bir sevda rüzgarını savururdu kafilelerle...
heyhat hiç bir şey onu ilgilendirmiyor artık
konuşmak dahi istemiyor aslında
biri selam verse kazara, kavga kıyamet kopacak ya
hani şu kibarlığı da olmasa…
aman canım sende der ve yine başlar kaldığı yerden düşünmeye
sonunun nereye varacağına aldırmadan, bilinçsizce
bir şeyler arar gibi yürür, yürür gücü yettiğince…
duygularını kaybetmekten korktu, uzaklaşmak istedi
ebediyen yaşatabilmek için en iyi yol buydu belki
başlarda acıtır, katlanılmaz sanılır ama o her akla gelişinde
kuru bir tebessüm yerleşir belli belirsiz, dudak çevresine…
…dönülmez ufuklara bir gidiş belki de
anlatılamaz uzaklaşmalar ancak yaşanır
her sabah uyandığında ilk onu görmek istersin
ilk onun nefesini solumak ve ona sarılmaktır dileğin
o sevilmediğini sanır, oysa ifadesi güçtür hislerin
belki de bu yüzden sevmek, birazda dokunmak demekmiş…
Bilemedim….
Bildiğimse bir kez daha düşünüp, beni kör kütük terk etmeyeceğin....
25.06.2010
Hatice AkKayıt Tarihi : 11.7.2015 18:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.