doğru söze ne denebilir ki
'bizim sokaktan hiç geçtin mi' dediğini Muhterem hanım
sizin sokaktan beş vakit geçmem gerektiğini
ne varsa şu hengamede
caddelerde
vitrinlerde
ne varsa şehrin
gürültüsünde
pisliklerinde
elbette canım
yerden göğe haklısın
bir sokağın her an yaşayan efsanelerinde
canında
bedeninde
soluyan nefesinde
'bulursun kendini diyordun'
boşa değildi sözlerin
sen
ince ruhlu
iyi kadın
sözlerin ne kadar güzel
geçen gün
sokağa bakıp cumba pencerenden
sokaklar
yaşanmışların ta kendisidir demiştin
bir sokak lambası
ışık tutan gecenin karanlığında
capcanlı
ve dibindeki mavi boyalı kapı
yukarı baştaki sundurma kapılı ev hani
Nedim dayı`ların eviydi değil mi
ince kravatlı
devlet memuru
ilk kıvrımına girerken
nergis kokuları gelirdi bahçelerinden
adı da nergisti sokağın
sanki baharı karşılar gibi
yazın tadına ayrı varılırdı değil mi
baygın baygın kokardı
yaseminleri
hanımelileri
yeni taşınan öğrencilerin cıvıltısına
sokakların
ağaçların
kapı eşiklerinin özgür kavgacıları serçeciklerin
sesleri karışırdı
pek aratmazdılar
eski kiracıları
göçmen Muharremin çocuklarını
zarif olmak gerekirdi Ahmet beyle karşılaşırken
yalnız yaşardı
sokak kapısından bile sigaranın kokusunu alırdık
sanki sokakla birlikte çekerdi nefesi
bölük pörçük istemezdi insanı
çattı mı kaşlarını
hemen iliklerdik önümüzü
incecik kaldırımın
kara taşlarını adımlarken dört mevsimin beş vakti
ister istemez duygulanıyorsunuz
hissediyorsunuz
sokağın derinliklerinde yaşamayı
eğer biliyorsanız hissetmesini
nasıl da zarif anlatıyor değil mi
cansızların bile cana geldiğini
duvardan boyun uzatmış sokağa
külahlı soba borusunda yığılı isi kurumu
ezberlemiştik
görünce duygulandırırdı yaz kış bizi
saç soba
meşe odunu
kızarmış kestane
ve is kokusu
Fatma ablalarla Nagihan teyzelerin
hiç bitmezmiş kavgaları derdi
bir akıllı kesipte o teneke boruyu
veremezgen gidere
Nagihan teyzenin bulaşık suyu
hemen her gün vururdu
tonton iki dul kadını yerden yere
anlatırdın hoşuma giderdi
ağzına düşerdim
hiç gitmezlermiş birbirlerine
hoşluğu o ki sokağın
size geldiklerinde
unuturlarmış her şeyi
kavgaları da bitermiş
ellerinde örgü şişleri
ikisinin de yüzü gülermiş
kaç yıl oldu
hayli bir zaman
bir elim cebimde
diğerini sallayaraktan
bir başıma
başım her bir yanda
yalınız geçerken sokaktan
kokunuda eklerdim kokulara
nemlenir gözlerim ilk kıvrımında
dolar ve yağardı sokağı çıktığımda
o zaman da
siz de Muhterem hanım
çok gerilerde kaldınız
o gündür bu gündür
sindirerekten adımlarım sokakları
her ayrıntısına baka baka
her gün helalleşirim sanki
şehrin bir sokağıyla
11 aralık 2007 Denizli
Mehmet Necip ÖzmenKayıt Tarihi : 16.12.2007 22:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)