Utanmak vehminde olsaydı bir nebze ar
Kırılmazdı gonca güller karanfiller
İlim irfan öğretmek se kurulmuşsa mektepler
Sınıflar barınamaz bu koridorlar dar
Soğuk duvarların mermerlerinde
Ölü iskeletler, portreler var
Yüreğinden vurgun yemiş nedir yangınlar
Taşlaşan korlardan dökülüyor harcı
Karıldıkça acıların temeline kuruluyor gökdelenler
İçi boş!
Öksüz kaldı sahipsiz sandalyeler
Çığlığın sesi olmuşsa açlık
Sussun edebiyat, şiir… Kırılsın kalemler
Heyhat!
Nedir bu şirin sahte ikiyüzlülükler
Delikli kuruş kalmışsa cepte harçlık
Lokmasından kestiği, giymediği giyilmeyen
Çeyiz sandığında kilitli rugan parlaklığında
Akıyor kurnalarından annelerin kaynıyor
İçin! Kandırın obur midenizi
Gözlerindeki alevli yaşlardan
Kayıt Tarihi : 7.1.2020 11:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!