Bu güzel ülkenin bir evladı olmak, elbette ki onur ve gurur veriyor bana. Rizeli olmak ise bambaşka bir duygu, yağmurun ve yeşilin her tonu her demi... nasıl sevmem ki güzel Rizemi. Mektepler bitirdim, hem hayatın hem beton binaların içerisinde. 1968 de geldim ve gidene kadar "Sanat & Şiir & Fotoğraf " meşgalem olsun dedim Dünya'da var olduğum sürece. Orta okul yıllarında başladım, şiirler yazmaya, hayatın her gün farklı çalan senfonilerine sözler bulup buluşturmaya, fırçalar ile renkleri kovalarken tuvallerde, kadrajda o anı yakalamak için uğr ...
yağmurlar yeşil yağmaz
anlasana kurbağa
seni kader getirdi
bu sosyetik durağa
dinleyip masalları
Ne olacak bitmese
Ömür denen bilmece
Ne olacak hep dönse
Gidenler, dönülmeze
Hasret mi tükenecek
Yıldızları karanlığın süsü sanmışım
Her birinin sakladığı harfleri
Şairlere çaktırmadan çalmışım
Beklerken gece su kıyısında
Takılıp yıldızlara Samanyolu’da
Elimde yırtık eldiven
Üstümde bir gömlek
Bostancı çöplüğünden
Ayaklarımda potinler
Göztepe marka
Giydiğim pantolonu
Tırmanıyordu akşam
Basamakları tek tek
Sanki gece olursa
Kalpte hüzün bitecek
Bilmiyor neler gizli
Yürünecek dediler ekmek için
Yürünecek Çankaya’dan Dikmene
Düştü yollara dört delikanlı
Soğuk bir Ankara sabahı
Orhan abiden Edip abiden
Almışım başıma deli rüzgârlarımı
Bilinmez diyarlara uçar olmuşum.
Kaybolan yılların acısı kalmış içimde
Kırkımda çocukluğumu bulmuşum
Hayallerim ellerimden tutarken
Yolun açık olsun ey taze Fidan
Yolunda hainler yolunda duman
Bir yol, bir yol ki kısa hayatta
Düşmanında dost dostunda düşman
Yolun açık olsun ey taze Fidan
titreyen bakışları var ürkek ve yalnız
belki ağlıyordur sessiz sedasız
tükenen ışığı sönecek derken
yüreğimi çaldı gitti vefasız
her sevda yalnızdır bu gecelerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!