Biri kırık dörtlerin
Birinde hep umut var
Biri dünden hatıra
Biri yarına koşar
On birimi unuttum
Zinciri yüreğime vuran sevdaya
Elimi uzattım al götür beni
Gözleri konuştu elleri sustu
Belli ki o beni çoktan unuttu
amanı yemiştik peynir ekmeksiz
Kuru mısralar vardı dudaklarımızda
Aklımızda bilmediğimiz renkler
Başka türlü uyunmuyordu ki yollarda
Tadına hasret yandığım ekmek
kuyu kazdım karanlığa
kuyu derin olmayan
yıldız çıktı bahtıma
geceyi anlamayan
sus dedim hiç konuşma
Duruyordun önümde
Bir ekmek kuyruğunda
Defalarca saysan da
Çoğalmıyor kuruşlar
Yaşlı avuçlarında
Gözleri dolunca dağlarımın
Bir duman sarar yanaklarını
Akıp gider zirveden denize
Su sesi karışır rüzgâr sesine
Buzda vardır bulutta dere içinde
Akşama çok var daha, derken hava kapandı
Yavaş yavaş ak duman yatağına uzandı.
Derelerden su içip çimenleri okşadı
Alıp beni içine alıp götürsün derken
Yanı başımda durup sessiz sessiz ağladı.
sen olacaktın
sen şimdi, şimdi ki
şimdi ki değil, şimdi ki ben
ben ki, şimdi hiç ben de değil
karıştık
Karanlık bir gece
Kararmış için
Babanı yolcu ettin
Ağlarsın için için
Ayak izlerine basa basa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!