Adına “son” mu desek?
Bilmem ki ne desek?
Bir başkası başlar da
Sonsuzluğun başında
Daha erken belki de
Yoksa hiç mi gitmesek?
Zaman zaman kızmıyorum kendime
Dert ekleyip duruyorum neşeme
Seviyorsun diyorlar sen eziyeti
Zevk alıyorsun zulüm etmekten kendine
Biliyorum sebebini her şeyin
İçsin herkes dokunmayın…
Kimi beş vakit içer Mevla aşkını
Kimi ne yetmez vakit
Gece gündüz anar yaratanını
Kimi inanmaz var diye bir yaratan
iki ucu
iki uç varmış.
biri gece biri de
biri gün rengi sen
gecenin renginde ben.
anladın, anladın değil mi
Kim daha demli diye.
Sordum ince belliye
Rengimi boş ver dedi
Sarma beni kendine
Birkaç şeker atsan da
Ben sözümü tuttum sahile geldim
Her zamanki kuytu yerimizdeyim
Biliyorum evlendin arkadaşımla
Birlikte gelin de hesap vereyim.
Vereyim hesabını dosta güvenin
Bir yağmur yağar İstanbul’da
Bir de benim içimde
Hiç dinmeyen
Meğer sadece yağmurmuş
Ağlarken gözyaşlarını
Katıklı olsun sevdan
Kat ona sıcak bakışlarını
Ellerin tutunca ellerimden
Ateşi yaksın yanaklarımı
Ne geliyorsa aklına güzelliklerden
Çarkında beşik diye
Beni sallayan Felek
Masallarla uyutup
Beni kandıran Felek
Kaderimi yazıp da
Aktarmadım iyi ki
Yorgun kiremitleri
Küçük aralıklardan
Seyrederim geceyi
Bir yıldız konar bazen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!