Su içinde su kuyusuymuş
Sevmek seni delice
Birileri alay ederken aşkla
Ay’ı düşürmüş o gece.
Sahtesiymiş gezinen
Şimdi göklerde
Bir Laz bir Kürt bir de Ben
Geçiyorduk dereden
Sesimiz çıkmıyordu
Yorgunduk yürümekten
Yola çıktık geceden
Biri sağda biri solda
Öteki de sımsıkı avucumda
Ceplerimde olsa da Bir liralıklar
Yükleri çok ağır omuzlarımda
Bir simit iki çay ya da
Isınmak için sensiz gecelerde
Yüreğimi usulca yaktım
Sığındığım hecelerde
Sevdalar ektim küllerime
Belki lazım olur diye
Tutuşmuşsa gecenin ucu
Hiç yanmaz sandığın yerden.
Ve yıldızlar solmaya başlamışsa
Birbiri ardına durmadan
Vakti gelmiştir artık gitmenin.
Gece sabaha yakalanmadan
Yaksak mı şu geceyi
Usul usul ucundan
Şöyle sessiz uzansak
Yıldızlar uyanmadan
tan vakti yastık olsa
Bir yanımız aydınlık
Ufukları yok saydık
Hep karanlık bir yanda
Geceden ödünç aldık
Şimdi saklı yerlerden
yağmurlar yeşil yağmaz
anlasana kurbağa
seni kader getirdi
bu sosyetik durağa
dinleyip masalları
Sevdamı sana anlatsam mı
Saçlarında yıldızların saklandığı.
Gözlerinde parıltıları, yüzünde ay ışığı
Sesinde uçuk gece rüzgarlarının masum ılıklığı....
Hep aynı saat, aynı mevsim.
Kadim Rize yağmurları
En güzel mısralarını okur
Yemyeşil Çay bahçelerine.
Kar en huzurlu masallarını
Anlatır kış boyunca ve
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!